Yapısal eşitlik modelinin kullanıldığı bazı çalışmalarda; ağırlıklı olarak yapısal model ilişkilerinin test edildiği hipotezler üzerinde durulurken, gözlenen ve gizil değişkenler üzerindeki ilişki ve yönüne yeteri kadar önem verilmediği görülmektedir. Bu bağlamda, reflektif ölçüm modelleri, ölçüm modellerinde gözlemlenen değişkenlerin veya anket çalışmalarındaki maddelerin (soru) gizli değişkenlerin bir yansıması olduğunu varsayarak sıklıkla kullanılmaktadır. Fakat, formatif ölçüm modellerinin, gizil değişkenlerin endeks, beklenen ve algılanan hizmet veya zeka düzeyi gibi sosyoekonomik özelliklerin bir değişkeni olduğu durumlarda kullanımı daha doğru olacaktır. Çünkü bu tür ilişkilerde, ölçüm modelindeki gözlemlenen değişkenler veya anketlere verilen cevaplar, gizli değişkenlerin etkileri değil, nedenleridir. Bu bağlamda, öncelikle formatif ve reflektif kavramlarını daha iyi anlamak gerekmektedir. Sonrasında ise, iki ölçme modelinden hangisinin tercih edileceğine dair kriterler düşünülmelidir. Ayrıca, özellikle sosyoekonomik araştırmalarda araştırmacılar, doğru ve yanlış ölçüm modeli seçimleriyle karşı karşıya kalacağı durumlar ile formatif ve reflektif ölçümler içeren modellerde kullanılabilecek tahmin teknikleri hakkında yeterli bilgiye sahip olmalıdırlar. Bu çerçevede bu çalışmanın ilgili literatüre katkı sağlaması umulmaktadır.
Bölüm | Sayı |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Kasım 2017 |
Gönderilme Tarihi | 10 Kasım 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Özel Sayı - ICEBSS 2017 |