Afrika, Soğuk Savaş’ın
sona ermesinden itibaren, büyük güçlerin ilgilerinin arttığı bir bölge olarak
dikkat çekmektedir. Kıtanın Süveyş Kanalı-Kızıldeniz-Babül Mendep boğazı gibi
önemli bir suyolunu kontrol etmesinin yanı sıra, sahip olduğu enerji kaynakları, büyük güçlerin kıtaya yönelik
ilgilerinin en önde gelen gerekçesini oluşturmaktadır. 20. yüzyıl sonuna kadar Afrika’da
önemli bir stratejik çıkarının olmadığını açıklayan ABD, uluslararası alanda
Çin’in etkinliğini artırarak önemli bir ekonomik güce dönüşmesi üzerine, bu
ülkeyi sınırlama motivasyonu ile son yıllarda kıtada askeri varlığını artıran
bir dış politika geliştirdi. Kıtada yatırım ve kalkınma yerine güvenliğe
öncelik veren bu yaklaşım, birçok Afrika ülkesi tarafından benimsenmemektedir. Afrika
ülkelerini Amerikan müttefiki olan/olmayan biçiminde ayıran ABD politikasının,
Çin’i kıtada sınırlayabileceği tartışmalıdır. ABD’nin Afrika’da askeri
varlığını artırması, önümüzdeki süreçte kıtada, güvenlik gündeminin ön
sıralarını işgal edecek gelişmelerin yaşanabileceğini göstermektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Aralık 2018 |
Kabul Tarihi | 26 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 5 Sayı: 9 |