Küçük hücreli akciğer kanserinde (KHAC) yaygın hastalıkta ve tedavisiz kalan hastalarda mortalite süresi ortalama 2-4 aydır. Yaygın hastalık evresinde ana tedavi seçimi kemoterapidir. Radyoterapi lokal veya metastatik hastalığa bağlı semptomların hafifletilmesi için palyatif kullanılırken, primer kitle için cerrahi nadiren kullanılır. Olgu 20 gündür olan kusma şikayeti ile tetkik edilirken alt ekstremitelerde kuvvet kaybı başlaması üzerine çekilen beyin görüntülemede intrakranial kitle tespit edilmiş Toraks bt de, sağ akciğer alt lobda 19x15 mm nodul tesbit edilmiş.Nodulden yapılan ince iğne aspirasyon biyopsi sonucu küçük hücreli akciğer karsinomu olarak geldi. Yaygın evre küçük hücreli akciğer kanseri tanısı ile tedavi planı yapıldı. Kuvvet kaybı olmasından dolayı öncelikle beyine palyatif radyoteroapi verildi. Kemoterapi başlandı. Vakanın takip sırasında tekrarlayan nüksleri olmasına ragmen yerinde kullanılan radyoterapi ve kemoterapi seçenekleri ile 32 aylık sağkalım sağlandı. KHAK , küçük hücreli olmayan akciğer kanserinden farklı olarak , klinik, patolojik ve moleküler özelliklere sahip, farklılaşmış bir nöroendokrin karsinomdur. KHAK , kemo-duyarlı bir malignitedir, bu nedenle BT görüntülemesinde ve semptomlarda ve sonuçlarda dikkate değer iyileşmeler sağlanır. Birinci basamak tedavi, ciddi toksisite riskine sahip olmasına rağmen, KHDAK ile karşılaştırıldığında performans durumu kötü olan hastalarda da yararlıdır. Hastaların çoğu (% 60-70), klinik olarak yaygın evre hastalıkla başvurur. KHAK, yaygın hastalıkta öncelikle kemoterapi ile tedavi edilmelidir ve uzak organ metastazlarında palyatif tedavi için radyoterapi veya cerrahi tercih edilmelidir. Vakada; küçük nodullerin de metastaz yapabileceği, hastalık yaygın evrede olsa dahi, lokal hastalığa yönelik tedavilerin surveye katkı sağlayabileceği akılda tutulmalıdır.
Small cell lung cancer (SCLC) mean overall survival (OS) of patients with extensive disease without treatment is 2-4 months. Chemotherapy is the main treatment in extensive disease. Radiotherapy is used for palliation of symptoms due to local or metastatic disease, while surgery for primary mass is rarely used. Case was presented with complaint of vomiting for 20 days, and an intracranial mass was detected in the brain imaging taken due to loss of strength in lower extremities. A 19x15 mm nodule was found in the lower lobe of the right lung. Fine needle aspiration biopsy was performed, and pathological evaluation of biopsy was reported as small cell lung carcinoma. Treatment was planned according to diagnosis of extensive small cell lung cancer. The patient immediately underwent palliative cranial radiotherapy due to the loss of strength in lower extremities. Subsequently, chemotherapy were started. SCLC is a poorly differentiated neuroendocrine carcinoma with clinical, pathological, and molecular characteristics that are distinct from those of non-small cell lung cancer (NSCLC). First-line treatment, although having serious toxicity risk, is also useful in patients with poor performance status compared to NSCLC. SCLC should be treated primarily with chemotherapy in extensive disease, and radiotherapy or surgery should be preferred for palliative treatment for distant organ metastases. It should be kept in mind that small nodules can also metastasize, and even if the disease is metastatic, local treatments can contribute to survival.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | Olgu Sunumu |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 1 Sayı: 2 |