Bu
çalışmada uzunluk ölçme ve farklı uzunlukların karşılaştırılmasına ilişkin
öğrenci düşünüşleri incelenmiştir. Araştırmanın örneklemini 4, 5 ve 6.
sınıflardan 68’er öğrenci olmak üzere toplam 204 öğrenci oluşturmaktadır. Veri
toplama aracı olarak uzunluk kavramına dair açık uçlu soruların bulunduğu bir
form kullanılmıştır. Formda bulunan bazı sorularda verilen şekillerin
uzunluklarının bulunması istenmiş, bazı sorularda ise verilen iki şeklin
uzunluklarının kıyaslanması istenmiştir. Veriler nitel olarak analiz
edilmiştir. Analizlerden elde edilen bulgularda öğrencilerin çoğunlukla uzunluk
ölçerken birim kullanarak ölçme yapmalarına karşın uzunlukları kıyaslarken
görünüşe göre karar verdikleri görülmüştür. Araştırmadan elde edilen bulgulara
göre ölçmeye dayalı cevaplar kategorisinde katılımcıların frekanslarının düşük
olduğu görülmektedir. Bu da katılımcıların daha çok görsel-bütünsel
değerlendirme yaptıklarını, birim yinelemeyi ve şekillerin parçalarını ayrı
ayrı karşılaştırmayı veya tekrar bir araya getirmeyi çok kullanmadıklarını
göstermektedir. Cevapları anlaşılmayan veya gerekçelendirmeyen şeklinde
kodlanan katılımcı sayısı da oldukça fazladır. Ayrıca öğrencilerin sınıf
seviyesi yükseldikçe açıklamalarında matematiksel dayanaklar kullanan
cevapların sayılarında artış olduğu görülmüştür.
In this study, students’
reasoning about measuring and comparing length was investigated. Sample of the
study is consists evenly distributed 204 students from 4,5 and 6th grade. A test, including open-ended question about
length was used as data collection instrument. In some questions, students
asked to find the length of shapes, in others they asked to compare the length
of given two shapes. Data was analyzed qualitatively. The results revealed that
the majority of students use units when they measure length while they decide
with appearance when comparing length. According to the findings obtained from
the study, the frequencies of the participants seem to be low in the category
of answers based on measurement. This indicates that the participants rather
make visual-holistic assessment and do not make much use of mathematical
iterations and individual comparison or recombination of the parts of the
shapes. The number of responses that coded as incomprehensible or not justified
was far high. Further, It has also been seen that as the class level increases,
the number of answers that use mathematical basis in their explanations
increases.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Eğitim Üzerine Çalışmalar |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Haziran 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 5 Sayı: 2 |