İnsan bedenindeki kemik uzunlukları, kas yapısı, yağ dokusu antropometrik ölçüm yöntemleriyle belirlenir. Antropometrik yöntemler, kişinin veya toplulukların uzunluk ölçüleri, fiziksel yapının belirlenmesinde uygulanan ayrıntılı bilgiler veren, ekonomik, uygulaması kolay ölçümlerden oluşur. Değişkenler arasında en önemli ölçütler kütle ve boy uzunluklarındır. Fiziksel yapı belirlenirken kullanılan ölçümler; çap, çevre, uzunluk ve deri kıvrım kalınlıklarıdır. Antropometrik ölçümler sayesinde vücudun genel yoğunluğu, vücut yağ yüzdesi ve yağsız vücut kütlesi hesaplamaları yapılır. Bunun için vücut ağırlığı, boy, çap ve çevre ölçümleri kullanılmaktadır. Çevre ve çap ölçümleri yağsız vücut kitlesini gösterir fakat bazı çevre ölçümlerinin yağ değerleri ile ilgili olduğu söylenmiştir. Bunun neticesinde çevre ölçümleri vücudun yağlı ve yağsız kas kütlesini açıkladığını söyleyebiliriz.
Bütün spor branşlarında etkili bir performansa ulaşabilmek için öncelikle yapılan branşa uygun bir fiziki yapının gerekli olduğu düşünülmektedir. Bireyin doğuştan var olan fiziksel yapısı, aktivite düzeyi üzerinde veya belirli bir branşa özgü bireyin yatkın olmasının belirleyici bir rolü olduğu, bunun yanısıra devamlı yapılan fiziksel çalışmalar neticesinde fiziki yapıda branşa özgün değişiklikler oluştuğu literatürde gözlemlenmiştir.
Yapılan araştırmalarda, farklı branşlardaki sporcuların farklı somatotip özelikleri olduğunu, sporcunun vücut yapılarının somatotip özelliklerde ve sporcu seçiminde, başarısında önemli olduğunu ve bu etkenlerin denge performansının vücut kitle indeksi ve esneklik ile yakından ilişkili olduğu ve dengenin esneklikle beraber yaşam kalitesini arttırdığı, fiziksel aktivitelere bağlı yaralanmaları azaltma noktasında önemli olduğu belirtilmektedir. Fiziksel uygunluk durumlarının sporcuların ve sedanterlerin hareket kabiliyetinde etkili olduğu görülmüştür.
Bizim de amacımız spor lisesi öğrencilerinin, somatotip yapılarının belirlenmesi ve antropometrik indeksleri de hesaplanarak denge performansları üzerindeki etkisini araştırmaktır. Çalışmaya 16-17 yaş grubu 11 kadın( yaş 16,27±0.46 yıl, boy 163,55±2,60 cm vücut ağırlığı ortalaması 53,88±8,75) ve 19 erkek ( yaş ortalaması 16,55±0,51 boy ortalaması 171,8±4,85 vücut ağırlığı ortalaması 65,45±7,23) toplam 30 gönüllü spor lisesi öğrencisi katılmıştır. Katılımcılardan antromopetrik ölçümler, (deri kıvrım kalınlıkları, kemik uzunlukları, çap ve çevre ölçümleri) ve flamingo denge testi ölçümleri alındı. Somatotip özelliklerini belirlemek için Heath – Carter yöntemi kullanılmıştır. Fiziksel yapı indeksleri (kalça indeks, cormique indeks, acromi- iliacus indeks, martin indeks, göğüs çevre indeks) hesaplanmıştır. Veriler SPSS 22.0 Paket programı ile fiziksel yapıyla denge performansları arasında ki ilişkinin belirlenmesi için çok değişkenli korelasyonel yöntem uygulanmıştır. Kadın sporcuların somatotip ortalaması 2,51-2,95-3,18 (dengeli somatotip), erkek sporcuların somatotip ortalamaları 2,10-4,15-2,81 (dengeli mezomorf) bulunmuştur. Literatür farklı spor branşlarının farklı somatotip yapılara sahip olduğunu göstermektedir.
Farklı sporlarda okul takımlarında oynayan erkek sporcuların bazı antropometrik ve fiziksel uygunluk parametrelerinde farklılıklar belirlenmiştir. Bu sonuç farklı spor branşının gerektirdiği farklı fiziksel özellikler ve antrenman programlarından kaynaklandığı düşünülmektedir. Ayrıca boy, vücut ağırlığı ve VKİ nin farklı branşlarda farklı fiziksel uygunluk parametreleri ile arasında ilişki görülmüştür. Antrenörlerin ve beden eğitimi öğretmenlerinin çocukların, gençlerin ve öğrencilerin fiziksel ve antropometrik özelliklerini belirleyip spora yönlendirmesi gerektiğini ve branş seçimlerinde fiziksel yapı özelliklerinin ele alınarak bütüncül ve çok kapsamlı bir tarama yapılarak yönlendirme yapılmasının önemli olduğu tavsiye edilmelidir.
Çalışmamızda hem erkek hem kadınlarda somatotip yapıları ile dengeleri arasında ilişki bulunmamıştır (p>0.05). Diğer fiziksel parametreler ile denge arasındaki ilişkiye bakıldığında kadınlarda ayak uzunluğu ve nondominant ayak denge arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir (p<0.05). Denge performansı ve fiziksel yapı arasındaki ilişki ile ilgili çalışmaların literatürde farklı sonuçlar ortaya koyduğu göz önünde bulundurulduğunda daha fazla geniş kapsamlı araştırmalara ihtiyaç olduğu söylenebilir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Haziran 2020 |
Gönderilme Tarihi | 16 Mayıs 2020 |
Kabul Tarihi | 10 Haziran 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 4 Sayı: 4 |