Tercüme, yazının keşfi ile 4500 yıllık bir süreci kapsamasına karşın, Aydınlanma Çağı’nın “Bilgi kuvvettir” şiarına dayalı bir aktiviteyi betimlemekte ve içerisinde politik bir ide barındırmaktadır. Bu ide, yeni bir bilgi otoritesi arayışı ve değişim arzusuna dayalı bir paradigmanın uzantısıdır. Osmanlı Devleti Tanzimat Dönemi’nde dikkat çekici bir faaliyete dönüşen tercüme, Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında bizatihi devlet erki tarafından teşvik edilerek büyük bir artış göstermiş ve bu vesile ile toplumsal sistemin dönüşümü ve yeniden yapılandırılması hedeflenmiştir. İnkılapların yapıldığı Cumhuriyet’in ilk yıllarında, Dinde Türkçeleşme Hareketi önemli bir işlev icra etmiş, kurucu kadronun din adamlarından, Türk halkının inkılapları özümsemeleri için “asri, medeni, fenni” gibi kavramlar çerçevesinde dini anlatmaları talep edilmiş ve Türkçe Kur’an tefsiri Elmalılı Hamdi Yazır’a teklif olarak sunulmuş ve kabul görmüştür. Bu makalede Türk modernleşme anlayışı içerisinde lisanın yeri incelenmiş, Cumhuriyet’in kuruluşunu müteakip Dinde Türkçeleşme Hareketi irdelenmiş, döneminin alim ve fazıl bir din adamı olarak telakki edilen Elmalılı Hamdi Yazır’ın biyografisi anlatılarak, tefsir vazifesinin niçin kendisine verildiği araştırılmış ve tercüme faaliyeti ile hedeflenen sosyolojik dönüşüm incelenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2020 |
Gönderilme Tarihi | 21 Şubat 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 6 Sayı: 13 |
Uluslararası Beşeri Bilimler ve Eğitim Dergisi
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC-ND 4.0) ile lisanslanmıştır.