Soğuk Savaşla birlikte savaş algısı dönüşüme uğramıştır. Savaşlar çeşitlenmiş ve isimleri ile anılan iç savaş, psikolojik savaş, vekâlet savaşı, asimetrik savaş vb. türler ortaya çıkmıştır. Böylelikle ülkeler açısında yıkıcı sonuçları olan iç savaş konusu gündeme gelmiş ve soğuk savaş sonrası artış yaşamıştır. İç savaşlar bir ülke sınırları içerisinde meydana gelen sivillerin rol oynadığı model olarak bilinmektedir. Meydana gelen iç savaşlar, soykırım gibi Uluslararası Hukuk’ta suçların suçu olarak nitelendirilen sonuçlara neden olmuştur. Soykırım meselesi ise özellikle iç savaşların tetiklemesi sonucu olan ve bir tarafın diğer tarafı sistemli ve düzenli olarak katletmesi durumudur. Kavramsal konuları tamamladıktan sonra çalışmamızda Ruanda özelinde bir inceleme yaparak ilk olarak tarihsel sürecini, kolonileşme faaliyetlerini inceleyerek iç savaşa ve soykırıma giden sürecin alt yapısında meydana gelen etnik ayrıştırma ve Batılı güçlerinin uygulamalarını aktarmaya çalıştık. Daha sonra Ruanda’da meydana gelen iç savaş ve soykırım hakkında değerlendirmelerde bulunarak meydana gelen çatışmaların Hutu ve Tutsi çatışması mı olduğunu yoksa Batılıların çıkarlarımı olduğunu aktarmaya çalıştık. Araştırmalarımız sonucu vardığımız en temel sonuçlar ise ilk olarak Ruanda’da meydana gelen durumlar Batılı güçlerin etnik ayrıştırması ve kışkırtmaları ile oluşmuştur. Uluslararası bir örgüt olan BM ise buradaki insanlık suçlarını engellemek yerine göz yumması ciddi sonuçlara neden olmuş ve yaklaşık 100 günde 1 milyona yakın insan hayatını kaybetmiştir.
With the Cold War, the perception of war has transformed. Wars varied and referred to by their names civil war, psychological war, proxy war, asymmetric war, etc. species have emerged. Thus, the issue of Civil War, which had devastating consequences for the countries, came to the agenda and experienced an increase after the Cold War. Civil wars are known to be the model in which civilians play a role in taking place within a country's borders. The civil wars that have occurred have resulted in the criminalization of crimes in international law, such as genocide. The genocide issue is a situation in which one side systematically and regularly massacres the other side, especially as a result of the incitement of civil wars. After completing the conceptual issues, we first examined the historical process of Rwanda, the colonization activities and tried to convey the practices of the Western powers and ethnic separation that occurred in the background of the process leading up to the Civil War and genocide. We then tried to convey our assessment of the Civil War and genocide that took place in Rwanda, whether it was a Hutu and Tutsi conflict or it was in the interests of Westerners. The most fundamental results we have come up with are that the situations that first occurred in Rwanda were caused by ethnic separations and incitement by Western powers. The UN, an international organization, turned a blind eye to crimes against humanity here, had serious consequences and nearly 1 million people lost their lives in about 100 days.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Nisan 2021 |
Gönderilme Tarihi | 22 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 7 Sayı: 15 |
Uluslararası Beşeri Bilimler ve Eğitim Dergisi
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC-ND 4.0) ile lisanslanmıştır.