Sürdürülebilir kalkınma 1970’li yıllardan bu yana gündemde olan önemli olgulardan birisidir. Sürdürülebilir kalkınma sadece ekonomik göstergeleri değil, aynı zamanda sosyal, kültürel, politik unsurları da içine alan dinamik bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Ekonomik açıdan kalkınan ülkelerin beraberinde sosyal refah bakımından da güçlü politikalara sahip olması beklenmektedir. Yeterince kalkınamayan ülkelerde yoksullukla beraber suç olgusunun ortaya çıktığı görülmektedir. Son yıllarda yapılan araştırmalar yoksulluk ile suç arasındaki kuvvetli ilişkiyi göstermektedir. Suç konusu çoğu zaman toplumda mevcut derin sosyo-ekonomik sorunların bir sonucu olarak kendini göstermektedir. Sosyal hizmet mesleği bilindiği üzere insan hakları ve sosyal adalet ilkelerini temel almakta ve barınma, korunma, beslenme gibi temel ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çeken bireylere destek olmaya çalışmaktadır. Bu amaç doğrultusunda bireylerin içinde bulundukları çevreye, koşullara uyumlarını sağlamak konusunda kendilerini güçlendirmektedir. Sosyal Hizmet mesleğinin uygulayıcıları olan sosyal hizmet uzmanlarının toplum içinde birtakım nedenlerle ortaya çıkan suç eylemlerine ilişkin politika yapıcılarına tespit ve çözüm önerilerini sunması ve sosyal refahın sürdürülebilir kalkınmanın temel koşullarından birisi olduğunu vurgulaması gerektiğine inanılmaktadır.
Destekleyen kurum yoktur
--
--
Sustainable development is one of the important phenomena that has been on the agenda since the 1970s. Sustainable development emerges as a dynamic concept that includes not only economic indicators, but also social, cultural, and political elements. Economically developed countries are expected to have strong policies in terms of social welfare. It is seen that the phenomenon of crime emerges together with poverty in countries that cannot develop enough. Recent studies show a strong relationship between poverty and crime. The subject of crime often manifests itself as a result of deep socio-economic problems in society. As it is known, the social work profession is based on the principles of human right and social justice and tries to support individuals who have difficulties in meeting their basic needs such as shelter, protection and nutrition. In line with this purpose, it empowers individuals to adapt to the environment and conditions they live in. It is believed that social workers, who are practitioners of the social work profession should present their determination and solution suggestions to policy makers regarding criminal acts that occur for a number of reasons in the society and emphasize that social welfare is one of the basic conditions of sustainable development.
--
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kalkınma Coğrafyası, Türkiye Ekonomik Coğrafyası |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Proje Numarası | -- |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ekim 2023 |
Gönderilme Tarihi | 31 Temmuz 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 9 Sayı: 20 |
Uluslararası Beşeri Bilimler ve Eğitim Dergisi
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC-ND 4.0) ile lisanslanmıştır.