In this study, three male characters (K, Sensei and Necib) of the novels Kokoro (Gönül) and Eylül, which are still assumed as the masterpieces of modern Japanese and Turkish literature, were compared in terms of the reasons leading them to death. The aim of the study is to show that these male characters, who were tested with concepts such as “friendship”, “love” and “loyalty” in the same century and chose the same path at the end of the novels. In Eylül, we accepted Necib’s death as a suicide because he confesses that he want to die just as the characters of Kokoro. According to the discourse analysis we see the correspondences between chareacters in Kokoro and Eylül. In the first part of the study, the event patterns of two texts, then the authors and the political atmosphere of the period in both countries were introduced briefly. In the review section, the discourses of Necib, K and Sensei about “friendship”, “love” and “loyalty” were examined comparatively and then the plans that they had taken about the events they experienced and the plans that they had created about the death were again put forward through their discourses. Finally, the reasons of the differences between the methods and the causes of their deaths have been tried to be evaluated from a cultural perspective. As a result, it was concluded that Necib’s suicide is egoist type, Sensei’s is alturist type and K’s is fatalist type of suicide through Durkheim’s suicide theory.
Bu çalışmada, biri modern Türk edebiyatının, diğeri ise modern Japon edebiyatının başyapıtları arasında yer alan Eylül (1900-1901) ve Kokoro (1914) romanlarının umutsuz bir aşkın pençesindeki üç erkek karakteri ve bunları ölüme götüren nedenler karşılaştırmalı olarak ele alınmıştır. Çalışmanın amacı, aynı yüzyılda, farklı kültürlerde kaleme alınmış bu eserlerde, “dostluk”, “aşk” ve “sadakat” gibi kavramlarla sınanan karakterlerin, romanın sonunda aynı yolu seçtiğini, diğer bir deyişle, yok olmayı tercih ettiğini ortaya koymaktır. Bu yok oluşu tercih olarak kabul etmemizin en büyük sebebi, Necib ve Sensei’in, K ve Necib’in yaşanan olaylar karşısındaki tutumlarının, âşık oldukları kadına verdikleri değer dolayısıyla yok oluşa giden yolu uzatmalarının örtüşmesidir. Bunun yanında, her iki romanda da yazarların karakterlere uzun iç hesaplaşmalar yaptırdığı bölümlerde karakterlerin, yok oluşa hazırlandıklarının itirafları da görülmektedir. Çalışmada ilk olarak, iki eserin kısaca olay örgüleri anlatılmış, sonra yazarlar ve yaşadıkları dönemin her iki ülkedeki siyasi atmosferi tanıtılmıştır. İnceleme kısmında Necib, K ve Sensei’in “dostluk”, “aşk”, “sadakat” hakkındaki düşüncelerine dair söylemleri karşılaştırmalı olarak incelenmiş, daha sonra yaşadıkları olaylar karşısında takındıkları tutumlar ile yok oluşa dair oluşturdukları planlar yine söylemleri üzerinden ortaya konulmaya çalışılmıştır. Son olarak, karakterlerin yok oluş sebepleri ile yok oluş yöntemleri arasındaki farklılıkların sebepleri kültürel açıdan değerlendirilmeye çalışılmıştır. Kuramsal çerçeve Durkheim’in intihar teorisi üzerinden şekillendirilmiştir. Buna göre eserde, Necib’in bencil intihar; Sensei’in elcil intihar ve K’nin yazgısal intihar türünde hayatlarına son verdiği sonucuna ulaşılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Dili ve Edebiyatı (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 6 Sayı: 2 |