Türkiye,
coğrafi konumu itibariyle önemli göç yolları üzerinde bulunmaktadır. Bu nedenle
Türkiye, tarihinin birçok döneminde göçe maruz kalan göçmenlerin barınma alanı
ya da diğer kıtalara geçiş bölgesi haline gelmiştir. Bugün, Türkiye Cumhuriyeti
ve Almanya, Suriye’de ortaya çıkan iç savaşın sonucu olarak yurtlarını terk
etmek zorunda kalan mültecilere kapılarını açması bakımından büyük sorumluluk
yüklenmiş iki ülkedir. Ait oldukları ülkelerinden göçe zorlanan insanların
yarattığı bu dramın hem siyasi hem ekonomik hem de sosyokültürel boyutları
vardır. Türkiye’de, İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü verilerine
göre Mayıs 2018 itibariyle 3.589.384 Suriyeli göçmen bulunmaktadır. Bu sayı
Almanya’da yaklaşık 700.000’dir. Türkiye ve Almanya kendi iç politikaları ve
ekonomik imkânları dâhilinde kabul ettikleri göçmenlerin toplumla olan
uyumlarını kolaylaştırmak için bir dizi uyum faaliyetleri sunmuşlardır.
Bunlardan en önemlisi bildirinin ana eksenini de oluşturan dil öğretimidir.
Göçmenlere, misafir olarak bulundukları ülkenin siyasi yapısı, hukuk sistemi,
kültürü, tarihi, hak ve yükümlülüklerinin öğretilmesi bakımından dil öncelikli
hedef olarak sunulmalıdır. Bu bildiride, Türkiye Cumhuriyeti ve Almanya’nın
“göçmenlere dil öğretimi” ile ilgili ne tür programlar tasarladıkları ve bu
programların ne şekilde uygulanarak ne ölçüde başarılı oldukları
araştırılacaktır. Bu araştırmada, ayrıca aşağıdaki sorulara yanıt aranacaktır.
Anadilleri yapı ve köken bakımından farklı olan, bazılarının okuryazar
olmadığı, bazılarının hiç okula gitmemiş bireylerden oluşan göçmenler dil
öğrenirken ne tür zorluklarla karşılaşmaktadırlar? Türkiye Cumhuriyeti ve
Almanya’nın, göçmenlere yönelik dil politikalarının yapısı ve özellikleri
nelerdir? Göçmenlere yönelik dil öğretiminde farklı bir dil öğretim yöntemi
kullanılmalı mıdır? Okuryazar olmayan göçmenlere dil öğretiminde ne tür bir yol
izlenmektedir?
Yabancı dil olarak Türkçe Suriyeli mülteciler uyum süreçleri
Turkey, owing
to its geographical position, is located on important migration routes.
Therefore, Turkey, in many phases of history, has been a transition point to
other continents or a shelter for the immigrants who were forced to migration.
Today, Republic of Turkey and Germany are the two important countries which
took over the responsibility to open their gates to the immigrants who were
forced to abandon their countries as a result of the civil war that broke out
in Syria. This dramatic situation, caused by the people forced to abandon their
countries, has both political and economic and sociocultural aspects. In
Turkey, according to the datum by Ministry of Internal Affairs Directorate
General of Migration Management, there are 3.359.384 Syrian immigrants by May
2018. In Germany, this figure is 700.000. Turkey and Germany have applied a
number of orientation facilities in order to simplify the adaptation of the
immigrants to the society, by means of their own domestic policies and economic
conditions. And one of the most important of these is the teaching of the
language which makes up the basis of the manifesto. Language is to be offered
to the immigrants as a primary goal in order to teach them the social structure
of the country they are in, law system, culture, history, their rights and
responsibilities. In this research, what kind of programs Republic of Turkey
and Germany have devised about “teaching language to the immigrants” and how
these programs have been applied and how successful they have been will be
examined. In this research, an answer will be sought for the following
questions. What kind of difficulties are faced while the immigrants, who are
made up of the individuals, some of whom have never received education, some of
whom are illiterate and the individuals whose mother tongues are different in
terms of structure and origin? What are the language structures and features of
the language policies of Republic of Turkey’s and Germany’s for the immigrants?
Should a different language teaching method be used in teaching foreign
languages to immigrants? What kind of a method is followed in teaching foreign
language to the immigrants who are illiterate?
Turkish as a foreign language Syrian refugees orientation processes
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dilbilim, Eğitim Üzerine Çalışmalar |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 2 Sayı: 1 |
Uluslararası Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi Dergisi | 2018 ISSN: