Spor psikolojisi alanında kaygı ve performans ilişkisi her zaman ilgi odağı olmuştur. Pek çok araştırmada kaygı ve performans ilişkisini açıklanmış ve çok üst düzeyde artan kaygının performansı olumsuz yönde etkiledi belirtilmiştir. Kaygı, tehdidin algılanmasıyla artan fizyolojik uyarılmışla birlikte meydana gelen sübjektif gerginlik hissi olarak tanımlamıştır.
Yüksek irtifa ile deniz seviyesi arasında fiziksel ve kimyasal yönden farklılıklar vardır. Yükseğe doğru çıktıkça hava sıcaklığı ve havadaki nem oranı azalır buna ilaveten atmosfer basıncında azalma olmaktadır. Yüksek irtifaya maruz kalan insanlar çoğu zaman oksijen azlığı tarafından tetiklenen bedensel belirtiler (nefessiz kalma, çarpıntı, halsizlik, baş ağrısı, kaygı ve uykusuzluk gibi) yaşarlar. Psikolojik belirtilerin yanı sıra yüksek irtifaya maruz kalma da aynı zamanda motor becerilerde, zihinsel yeterlilikte ve duygu durumunda, kaygı dâhil, olumsuz değişiklikler yaratabilir. Kaygı, tehdidin bir sonucu olarak meydana gelen birçok hayli karmaşık duygusal ve teşvik (motive) edici durumlar için geniş bir kavram olarak kabul edilebilir.
Kaygı dağ tırmanıcılarında, ani değişikliklere tepki verememe veya dağdan düşme konusunda endişelenmek için bir an duraklama ikazı veren gerekli ve önemli bir vasıftır. Bu sebeplerden ötürü tırmanış esnasında değişen kaygı durumunun tespit edilmesi önem arz etmektedir.
Çalışmada kontrol gruplu deneme modeli kullanılmış olup, tırmanış öncesi ( t1), tırmanış esnası (t2) ve tırmanış sonrası (t3) olmak üzere üç adet anket uygulaması yapılmıştır. Araştırmamızın çalışma evreni örneklemi ile aynı olup, 1-3 yıl arası dağcılık tecrübesi olan, yaş ortalaması 21,35±1,58 olan ve araştırmamıza gönüllü katılan 60 kişiden oluşmaktadır.
Ölçüm için Durumluk-Sürekli Kaygı Envanteri kullanılmıştır. Durumluk-Sürekli Kaygı Envanteri Spielberger ve arkadaşları (1970) tarafından geliştirilen ve uyarlama çalışması Öner ve Le Compte (1995) tarafından yapılmıştır.
Kontrol ve deneme grubu baz ölçümleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark olmadığı, kontrol grubu sürekli ve durumluk kaygı puanları zamansal değişim ölçümleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark olmadığı, deneme grubu sürekli kaygı puanları zamansal değişim ölçümleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark olmadığı ancak duruluk kaygı puanları zamansal değişim ölçümleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark olduğu ve bu farkın birinci ve ikinci ölçümler arasında olduğu tespit edilmiştir.
Anxiety defined as subjective tension which occurs with physiological stimulation as a result of threat perception. People who exposed to high altitude show physical symptoms (short of breath, heart-throb, exhaustion, nuisance, anxiety, insomnia) triggered by oxygen shortage. Except from psychological symptoms high altitudealso affects motor skills, mental competence, mood state, including anxiety, negatively. Anxiety is needed and important for climbers in terms of not reacting to the sudden changes and warning for a pause to worry about falling from mountain. For this reason it is important to find out the changing anxiety level during climbing. In this study, experimental model was used. 3 different questionnaires applied before climbing (t1), during climbing (t2) and after climbing (t3). The research group was the population. Research group consisted of 60 people who had 1-3 years climbing experience and had 21,35±1,58 avarage of age. Data were collected with State-Trait Anxiety Inventory, developed by Spielberg and et al (1970) and adapted by Öner and Le Compte (1995). The results of the study indicated that there was no statistically significant difference between the base measurements of control group and experimental group. There was no statistically significant difference between timewise change measurements of constant and state anxiety scores. There was no statistically significant difference between timewise change measurements of trait anxiety scores of experimental group. On the other hand there was statistically significant difference between timewise change measurements of state anxiety scores and this difference was between the first and the second measurements.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ekim 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 2 Sayı: 4 |
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.