Bu makalenin hazırlanmasına vesile olan Zamirbek Tınıbekov ve Rahat Azarov'a şükranlarımı sunarım.
Bu makalenin amacı “Dede Korkut hikâyelerinin içinden çıktığı toplumda nasıl bir işlevi vardı, ilk yaratıldıklarında tür olarak neydi?” sorularına yanıt aramaktır. Bu amaçla makalede öncelikle Dede Korkut Kitabı’nın yazılma nedeni üzerine öne çıkan araştırmacıların düşüncelerine yer verilmiş, ardından Türklerde şecere geleneğine ve Oğuznamelere değinilmiş ve Türkmenlerin şecereleriyle Dede Korkut Kitabı arasındaki ilişki ele alınmıştır. Daha sonra Kırgızlarda sancıra geleneği açıklanmış ve Dede Korkut hikâyeleriyle benzerlikleri olduğunu düşündüğümüz “Beş Ata Kocoyar” sancıra hikâyesi Türkiye Türkçesine aktarılıp Dede Korkut hikâyeleri ile benzerlikleri incelenmiştir. Buradan da Kırgız sancıralarının ad verme, çocuksuzluk, kahramanlık-olağanüstü güç ve kadın tipleri açısından Dede Korkut Kitabı’yla ortak noktaları olduğu ve benzer bir üsluba sahip oldukları sonucuna varılmıştır. Son olarak da Dede Korkut hikâyelerindeki “soy soylama”, “boy boylama” ve “boyunu beyan eder” gibi ifadelerde miras kalan şecere geçmişi hakkında düşüncelerimize yer verilmiştir. İncelememizden, Dede Korkut hikâyelerinin yazıya aktarılmadan yüzyıllar önce Türkmenler arasında bir şecere anlatımı olarak ortaya çıktığı, zaman içerisinde bir takım değişiklikler geçirerek bağlamından ve işlevinden koptuğu ve destan-hikâye türüne dönüştüğü sonucu çıkarılmıştır.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Türk Halk Bilimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ağustos 2021 |
Gönderilme Tarihi | 29 Haziran 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 3 Sayı: 6 |