Amaç: Preterm (erken) doğum, Türkiye’de bebek ölüm nedenleri arasında hâlâ önemli bir yer tutmaktadır. Bu çalışmada, preterm doğuma neden olan durumlar ile ilgili olarak İç Anadolu Bölgesine ait farklılıkları saptamak ve klinik sonuçları etkileyen faktörleri belirlemek amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem: Kesitsel-retrospektif tipteki bu çalışmada, İç Anadolu Bölgesinde yer alan bir eğitim araştırma hastanesi yenidoğan yoğun bakım ünitesinde 1 Ocak 2018- 1 Ocak 2019 tarihleri arasında, yatarak tedavi görmüş preterm bebekler (n=137) ve annelerinin demografik özellikleri ve tıbbi kayıtları değerlendirilmiştir.
Bulgular: Pretermlerin; %50,4’ünün erkek, %53,3’ünün düşük doğum ağırlıklı, %60,6’sının geç preterm, %8,8’inin konjenital anomali ile doğduğu, %8,0’inin exitus olduğu saptanmıştır. Pretermlerin çoğunluğunun (%71,5) sezeryan doğum ile dünyaya geldiği, yaklaşık yarısının (%48,9) mekanik ventilasyon ihtiyacı olduğu, %12,4’ünün de üniversite hastanesine sevk edildiği belirlenmiştir. Preterm bebeklerde 32 haftadan önce doğanlarda; sezeryan doğum (%86,2), mekanik ventilasyon (%72,4), sevk (%47,1) ve exitus (%72,7) oranlarının daha yüksek olduğu (p<0,05) belirlenmiş ve annede var olan prenatal bir problemin pretermlerin doğum şekli üzerinde etkili olduğu saptanmıştır (p<0,05).
Sonuç: Preterm doğumlarda morbidite ve mortalitenin temel belirleyicisi, ‘maturite derecesi’dir. Bu nedenle preterm doğum ve ilişkili faktörlerde antenatal takibin önemi ortaya çıkmaktadır.
Objective: Preterm (premature) birth still has an important place among the causes
of infant death in Turkey. In this study, it is aimed to determine the differences in the
Central Anatolia Region regarding the conditions that cause preterm birth, and the
factors affecting the clinical results.
Material and Method: This study is cross-sectional-retrospective type. Demographic
characteristics and medical records of preterm infants (n=137) and their mothers,
who were hospitalized between January 1, 2018 and January 1, 2019 in a training and
research hospital neonatal intensive care unit in Central Anatolia, were evaluated.
Results: 50.4% of the preterm infants were male, 53.3% were born with low birth weight,
60.6% were late preterm, 8.8% were born with congenital anomaly, and 8.0% were
exitus. The majority of preterm (71.5%) were born by cesarean section, approximately
half of them (48.9%) needed mechanical ventilation, and 12.4% were referred to
university hospital. For the preterm born before 32 weeks, rates of cesarean section
(86.2%), mechanical ventilation (72.4%), referral (47.1%) and exitus (72.7%) were higher
(p<0.05), and a prenatal problem in the mother affected the type of delivery (p<0.05).
Conclusion: Since the main determinant of morbidity and mortality in preterm births
is 'degree of maturity,' it is recommended to identify risky groups in the early period,
provide counseling by nurses to pregnant women with prenatal problems about
preterm birth and related factors, and follow up their regular medical controls closely
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 13 Temmuz 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 21 Haziran 2023 |
Gönderilme Tarihi | 18 Mart 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 8 Sayı: 2 |
Licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.