Falsified; meanings like changing the meaning of the word or the location of something. The Quran stated that, Jews and Christians falsified the verses in the Torah and the Bible, they don’t act with the provisions in them, they concealed some verses and misinterpreted. Knowing the degree of distortion is important for the correctly understanding of these boks. The changes made by the Jews and Christians in their holy books and size of falsification were reviwed in the light of the verses that the expression of defacement passes with Mevdûdî's comments. According to Mevdûdî, the distortion was made in certain parts of the holy books. In other words, there is a partial falsification. Mevdûdî states that Jews and Christians altered the text by changing the words of the Torah and the Bible. He also stated that how much of the Torah and the Bible was defaced can not be known. Emphasizing that divine books come from the same source, Mevdûdî states that when the falsification of Jews and Christians is eliminated, the contradictions between the Quran and the previous books will disappear. It is seen that the disloyalty shown by Jewish and Christian clergy in their sacred texts has an effect on distortion.
Tahrif; kelimenin manasını değiştirmek, bir şeyin yerini değiştirmek gibi manalara gelmektedir. Kur’ân-ı Kerîm Yahudi ve Hıristiyanların kutsal kitaplarındaki âyetleri tahrif ettiklerini, onlardaki hükümlerle amel etmediklerini, birtakım âyetleri gizlediklerini ve yanlış yorumladıklarını belirtmektedir. Tahrifin boyutunun bilinmesi, bu kitapların doğru anlaşılması için önem arz etmektedir. Bu çalışmada tahrif ifadesinin geçtiği âyetler ışığında Yahudi ve Hıristiyanların kutsal kitaplarında yapmış oldukları tahrifler ve tahrifin boyutu Mevdûdî’nin açıklamalarıyla beraber ele alınmıştır. O’na göre değişiklik kutsal kitapların belli bölümlerinde yapılmıştır. Yani kısmî bir tahrifat söz konusudur. Mevdûdî, Yahudi ve Hıristiyanların Tevrat ve İncilin kelimelerini değiştirerek metinde tahrifat yaptıklarını ifade etmektedir. Mevdûdî aynı zamanda Ehl-i Kitap mensuplarının Tevrat ve İncil’de bulunan kelimelerin anlamlarını başka yönlere çekerek kelime oyunları ile ayetleri yorumlamada da tahrifat yaptıklarını belirtmektedir. Ancak Tevrat ve İncil’in ne kadarının tahrif edildiğinin bilinemeyeceğini söylemektedir. İlâhî kitapların aynı kaynaktan geldiğini özellikle vurgulayan Mevdûdî, Yahudi ve Hıristiyanların yapmış oldukları tahrifat ortadan kaldırıldığı zaman Kur’ân-ı Kerîm ile önceki kitaplar arasındaki çelişkilerin ortadan kalkacağını belirtmektedir. Tahrif konusunda özellikle Yahudi ve Hıristiyan din adamlarının kendi kutsal metinlerine göstermiş oldukları sadakatsizliğin etkisinin olduğu görülmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Temmuz 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 3 |