Savaş, insanlığın tarihin akışı içinde sürekli şahitlik ettiği bir realitedir. Târih boyunca savaşların kazanılması için geliştirilen stratejiler vardır. Savaş söz konusu edildiğinde İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in gazve ve seriyyeleri gerek Müslümanlar gerekse oryantalistler nezdinde özel ilgi görmüştür. Hz. Peygamber’e nispet edilen “Harb Hud’adır” sözü bu stratejinin bir tezahürü olarak algılanmıştır. Allah Resulü kendisini öldürmek isteyen, müminleri yurtlarından çıkaran, zayıf insanlara hayat hakkı tanımayanlarla gerekli hallerde savaşmıştır. Onlarca gazve ve seriyye ile bu mücadeleyi yapmıştır. Buradan hareketle Allah Resulü, stratejiye dair dikkate değer örnekler sunmuştur. Bu makalede Hz. Peygamber’in risalet mücadelesinde uyguladığı stratejilerden biri olan düşmanın yanıltılması anlamıyla öne çıkan hud’a üzerinde durulmuştur. Hud’a kelimesi her ne kadar Türkçemize “hile” şeklinde tercüme edilmiş ise de bu tercümeyi tercih etmediğimizi ifade etmeliyiz. Zira hud’a meşruiyeti oluşmuş savaşlar bağlamında gündeme gelmektedir. Hile ise Türkçede genel olarak her alanda gayri meşru aldatmalar için kullanılmıştır. Hud’a, Hz. Peygamber’in gazve ve seriyyelerde uyguladığı stratejilerin bir parçası olarak görülmelidir. Düşmanın yanıltılarak alt edilmesi üzerine kurulu bu strateji, başarılı sonuçların elde edilmesinde bir basamak olmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din, Toplum ve Kültür Araştırmaları |
Bölüm | İnceleme |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2023 |
Gönderilme Tarihi | 23 Mart 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: . Sayı: 19 |