When talking about testimony in verse 282 of Baqara regarding debt, it is menti-oned that two men or two women together with a man are witnesses. Islamic scholars of the classical period interpreted the expression “en-tadille ihdâhuma fetüzekkira ihdâhuma'l-uhra” in the relevant verse as meaning that if one of the women forgets, the other reminds her. Modern Islamic researchers have also continued to associate the testimony of the two women with forgetting. This article aims to criticize the view that two female witnesses are mentioned instead of one man due to women’s forgetfulness, and to re-evaluate the verse on the basis of past psycho-social conditions. Suggesting that women are more forgetful than men does not seem appropriate from a biological and physiological standpo-int. Additionally, in the Quran, forgetfulness is expressed with the term “nisyan” rather than “dalāl” Therefore, it can be said that the verse refers to the presence of another woman to support her in the context of calming the anxiety a woman might experience if she were to appear alone in a courtroom setting, which was predominantly occupied by men in past conditions. In this context, since the concept of “dalāl” in the verse means “to be caught up in excitement and surpri-se”, in our opinion, it is more accurate to evaluate the word "fetüzekkira" as “ad-vice (to calm down)”.
Borçla ilgili Bakara 282. Ayette iki erkek veya bir erkekle birlikte iki kadının tanıklığına yer verilmektedir. Klasik dönem İslam alimleri ayette yer alan “en-tadille ihdâhumâ fetüzekkira ihdâhuma’l-uhrâ” ifadesini kadının unutması halinde diğerinin ona hatırlatması şeklinde yorumlamışlardır. Modern dönem İslam araştırmacıları da iki kadının tanıklığını unutmayla ilişkilendirmeye devam etmişlerdir. Bu makale, kadınların unutkanlığı sebebiyle bir erkeğe karşılık iki kadın tanığın zikredildiğine dair görüşün eleştirisini ve ayetin geçmiş psiko-sosyal koşullar ekseninde yeniden değerlendirilmesini amaçlamaktadır. Kadının unutkanlığı, biyoloji kanunu ve ispat hukukuna aykırı olduğu, ayrıca Kuran-ı Kerim’de unutmanın “dalâl” yerine sürekli “nisyân” kavramıyla ifade edildiği gerekçesiyle isabetli gözükmemektedir. Bunun yerine geçmiş dönem koşullarında kadının genelde erkeklerin yer aldığı mahkeme ortamına tek başına çıkması halinde yaşayacağı heyecanın yatıştırılması bağlamında ayette ona destek olacak bir kadının bulunmasına temas edildiği söylenebilir. Bu bağlamda ayette yer alan “dalâl” kavramı “heyecana kapılıp şaşırma” anlamında olduğundan “fetüzekkira” lafzının “nasihat etme (teskin etme)” şeklinde değerlendirilmesi, kanaatimizce, daha isabetlidir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İslam Hukuku |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 29 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 7 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 21 |