إننا في نظر الأوروبيين عثمانيون حتى ولو أحرقنا القرآن، وهدمنا المساجد كلها؛ والعثماني يعني الإسلام. يعني الأجمة المظلمة والخطرة والعدو اللدود ! وإن أوروبا مسيحية رغم حضارتها ومدنيتها؛ إنها مسيحية بيم ينييها، ويسارييها. والعدو الوحيد بالنسبة للمسيحي هو نحن: القوة الغامضة والمرعبة التي أذاقت الجيوش الصليبية الويلات، وألحقت بها مرارة الهزائم (جميل مَريج، من العمران إلى الحضارة،1
There have been conflicts and controversies, which have arisen at different dimensions and at different times since the revelation of Islam. The last of these conflicts is "Islamophobia," which ultimately determines the way the Western world behaves against the Islamic world. Nowadays, the Westerners portray Islamophobia as the origin of Muslims' tendency to terrorism, tyranny, pro-violence, and intolerance to freedom of opinion and freedom of the press. Muslims, on the other hand, treat Islamophobia as fears forcefully produced by the West to reflect its prejudices against Islam and Muslims as discrimination, racism, alienation, hostility and hatred. This attitude, which is based on mutual accusations toward other sides, is not adequately questioned in the form of accepting culpability or lack of reason or subjecting the case to self-criticism. This study aimed to reflect a trial of a selfcritical approach for Muslims.
İslâm âlemi ile Hristiyan dünyası arasında İslâm’ın doğuşundan beri farklı zamanlarda farklı boyutlarda ortaya çıkan çatışma ve çekişmeler olmuştur. Bu anlaşmazlıkların en son şekli Batı’nın İslâm dünyasına karşı tutumunu belirleyen “İslamofobi”dir. Günümüzde Batılılar, islamofobinin Müslümanların terörist ve zorba eylemlerinden, şiddet yanlısı oluşlarından, fikir ve basın özgürlüğüne tahammülsüzlüklerinden kaynaklandığını düşünmektedirler. Buna karşın Müslümanlar ise islamofobiyi, Batı’nın İslâm’a ve Müslümanlara karşı nefretlerinin, önyargılarının, düşmanlıklarının ve ötekileştirmek için zoraki ürettiği korkularının bir sonucu olarak değerlendirmektedir. Karşılıklı muhatabını suçlama üzerine kurgulanan bu tutum, taraflarca öz eleştiriye tabi tutulup ‘Bizim kabahatimiz veya eksiğimiz nedir?’ biçiminde yeterince sorgulanmamaktadır. Bu çalışmada Müslümanlar açısından bu özeleştirel yaklaşımın denemesi yapılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Sayı: 6 |
İlahiyat Akademi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.