-
ikisi ise, ölçümün değeri ve yeri başka ölçümlere dayandığı için “bağıl değerleme (“değerlendirme”) olarak da adlandırılmaktadır. Ancak bu ayırım, işlemsel olmadığı için değerlemenin nasıl yapılacağı konusunda bir fikir vermemektedir. Öte yandan uluslar arası alanyazında ilk ikisi “criterion-referenced assessment”, son ikisi de “norm-referenced assessment” olarak da adlandırılmaktadır ki, bu da doğru görünmemektedir; çünkü, tüm değerlemeler (assessment) zaten ölçüte (criterion) bağlı olarak yapılmaktadır (Erkuş, 2004). Öte yandan, değerlemeye göre testleri ayırmak ise (ölçüt-dayanaklı ‘testler’, norm-dayanaklı ‘testler’ gibi) çok daha fazla yanlıştır. Çünkü, değerleme zaten bir ölçekten elde edilen ölçüm için yapılır; bir ölçekten elde edilen ölçümler ise, amaca bağlı olarak çok çeşitli şekillerde değerlenebilir; hatta birkaçı bir arada da kullanılabilir; bu nedenle, ölçekleri yapılan değerlemeye göre adlandırmak doğru görünmemektedir. Örneğin, WISC için öncelikle kronolojik yaş ham puanları standart puanlara çevrilir (grup değerlerine dayalı), ancak sonra da bu zeka testinin ortalaması ve standart sapmasına göre de kesme puanları (85-115 arası “normal” gibi) belirlenerek bireyin normal, normalin altı vb olup olmadığına karar verilir (kesme puanına dayalı değerleme). Şimdi, zeka testine ne diyeceğiz? Kotanın belli olduğu bir lisanüstü programa öğrenci alınacağında, öncelikle kesme puanına dayalı bir değerleme (“Ağırlıklı toplam puanları 65 ve üstü olanlar…”), sonra da, bu puanlar sıraya dizilerek en yüksek
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Haziran 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Cilt: 11 Sayı: 2 |