Bu çalışmanın amacı İslam teolojisindeki bilgi tartışmalarının kökenini incelemektir. Bu çalışmada al-Mâturîdi eksenli bir değerlendirme sunulmuştur. Aslında felsefenin konusu olan bilgi; imkânı, gerçeklik ve doğruluk değeri açısından; üzerinde yoğun tartışmaların olduğu bir konudur. Müslüman teologlar tanrının varlığına evrenden kanıtlar bulmak gayesi ile yoğun biçimde bilgi konusuna ilgi göstermişlerdir. İslâmî terminolojide genel olarak el-ilm ve el-ma‘rife terimleriyle ifade edilen bilgi, daha ziyade bilen (özne) ile bilinen (nesne) arasındaki ilişki yahut bilme eyleminin sonucu olarak anlaşılmıştır. Aynı şekilde sonuç olarak bilinmiş olduğu için; bilgi mâlûmat kelimesiyle de karşılanmıştır. Bilginin tanımı üzerinde farklı ekollerin farklı tanım önerileri yapılmış fakat bu konuda uzlaşı sağlanamamış görünüyor. Bilgi, İslam Kelamı’nda Mâturîdî ile birlikte; teolojinin uzlaşma zeminine dönük bir öneri olarak girmiştir. İslam teologlarının bilginin imkânı bağlamında bir tartışma yaşadıklarını ise bilmiyoruz. Onlar daha çok bilginin doğruluk değeri bağlamında sorunlar yaşamışlardır. Bu bağlamdaki, sorunları gidermek amacıyla, özellikle Mantık, bir çözüm önerisi olarak öne çıkmış ve İslam Teolojisindeki bilginin geçerliliğini garanti etmek üzere görev üstlenmiştir.
The aim of this study is to examine the origin of the knowledge discussions in Islamic theology. In this study, an evaluation based on al-Mâturîdi is presented. In fact, knowledge, which is one of the subjects of philosophy, is an issue with intense discussions on the value of reality and accuracy. Muslim theologians have great interest in the subject in order to find proofs/evidence from the universe for the existence of God. In Islamic terminology, the knowledge, generally expressed by the terms al-i‘lm and al-ma‘rifa is understood as a result of the relationship between the knowing (subject) and the known (object), or the act of knowing. Likewise, it is seen that the information is met with the concept of known things, as a result of this knowledge. It seems that different schools of Islamic Theology have proposed different definitions of the definition of knowledge, but there is no consensus on this issue. Knowledge has entered the theology of Islam with al-Mâturîdî as a proposal for the compromise ground of theology. We do not know that Islamic theologians have a discussion about the possibility of knowledge. They mostly had problems in the context of the truth value of knowledge. In this context, in order to solve the problems, Logic, came to the fore as a solution proposal and assumed a duty to guarantee the validity of knowledge in Islamic Theology.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2020 |
Gönderilme Tarihi | 3 Haziran 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.