Emir ve nehiy konusu, fıkıh usûlünün en önemli bahislerinden biri olarak değerlendirilir. Özellikle emir ve nehiy; sîgaları gereği anlamları, mûcebi ve emrin tekrar ifade edip etmediği hususu başta olmak üzere usûlcüler arasında ihtilaflı olan birçok meseleyi ihtiva etmektedir. Bu cümleden olmak üzere emrin fevri ve terahiyi gerektirip gerektirmediği, bir fiilin/işin haram kılındıktan sonra emredilmesinin hürmete ya da ibahaya delalet edip etmediği hususları, aynı şekilde nehyin li aynihi ve li gayrihi kısımları, fevri veya terahiyi gerektirip gerektirmediği gibi konuları da içermektedir. Bu yüzden usûlcülerin eserlerinde bu konuya çok fazla önem verdikleri görülmektedir. Hicrî sekizinci/milâdî on dördüncü yüzyılda yaşamış olan Şâfiî fakihi Abdurrahîm b. el-Hasan el-Kureşî el-İsnevî de söz konusu usûlcüler arasında yer alır. Bu çalışma, kelamcı ekole uygun olarak usûl-ı fıkıh literatürüne bir katkı olmak üzere İsnevî’nin, özellikle fıkıh usûlünün bu konusuyla ilgili izlediği yönteme ve usûle dair görüşlerine ışık tutmayı; bu meyanda onun başta Şâfiî usûlcüleri olmak üzere Hanefi, Mâlikî ve diğer fakihlere ait görüşleri değerlendirmesi ile bunların arasından yaptığı tercihleri ortaya koymayı amaçlamaktadır.
The subject of command (emir) and prohibition (nehiy) is evaluated as one of the most important topics of usūl al-fiqh. Due to their modals, especially the meanings of command and prohibition involve many controversial issues among usūl al-fiqh scholars, particularly the matter of whether the requirement (mūjab) and command express repetition. In this regard, whether the command requires impulsiveness (fawr) or abstaining (terahi), whether a command of action/practice indicates respect or permission after being prohibited, and similarly whether the parts of command requires impulsiveness or abstaining are also among these matters in dispute. Therefore, scholars attach great importance to this subject in their works. Shāfiʿī scholar Abdurrahīm ibn al-Hasan al-Kurashī al-Isnavî, who lived in the eighth century AH/fourteenth century CE, is one of the aforementioned usūl al-fiqh scholars. This study aims to make a contribution to the literature of usūl al-fiqh in accordance with Kalami school by illuminating Isnavī’s methodology on this matter and his opinions on usūl due to the significance of this matter in usūl al-fiqh and presenting how he evaluated, the views of Shāfiʿīs in particular, along with Hanafī, Malikī scholars and other faqihs, and in what way he choosed among these views and how he presented proofs on them.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 28 Temmuz 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.