Garibü’l-Kur’ân’ın anlamını öğrenme çalışmaları, saadet asrından itibaren başlamış, Arap olmayanların Müslüman olmalarıyla bu çalışmalar zamanla çoğalmış ve çeşitlenmiştir. 16. Yüzyılda yazılan Şemseddin Karahisârî’nin Arapça Türkçe lügati de ismen değilse bile, muhteva bakımından Kur’ânî lafızların anlaşılmasına hizmet eden sözlüklerden birisi olmuştur. Sözlüğün en önemli zenginliği, eş anlamlı ve eş sesli kelimeleri anlaşılır bir üslupla bol miktarda kullanması ve yeri geldikçe lafızların manalarına ayetlerden delil getirmesidir. Ahterî; fıkıh, lügat ve tarih olmak üzere üç alandaki önemli eserlerinde de Kur’ân lafızlarını ve kavramlarını yeterince ve maharetle kullanmaktadır. Müellif, kelimâtü’l-Kur’ân açısından incelenen on bir kısa surede bulunan -anlamı herkesçe bilinen birkaç kelime hariç- bütün lafızların manalarını sözlüğünde açıklamıştır. Bu makalede, açıklamalar esnasında zikrettiği alternatif anlamlar, ayetin anlaşılmasına farklı boyutlar katacak güzellikte ve zenginlikte bulunmaktadır. Lügatte yer alan Kur’ânî lafızların karşılıklarının zenginliği, maksat bakımından aynı, ancak ifade biçimi açısından farklı cümle oluşturacak özellikte bulunduğundan, meal-tefsir yapacak çoklukta bir malzeme sağlamaktadır. Bu birikimle bir meal elde edilebilme hususunda fikir vermesini temin etmek üzere kelime karşılıkları meale dönüştürülerek ayetlerin altına konulmuştur. Lügatin on altıncı asrın bazı mahalli ifade özelliklerini taşımakla birlikte, günümüzde kullanılan ve manaları kolaylıkla anlaşılan Türkçe ifadelerle hazırlanmış olması, çağdaş Müslümanlara hitap edebilecek bir meal oluşturabilmeye uygun görünmektedir.
Learning activities of the meaning of Garibul Kuran have started since the lifetime of the Prophet Muhammad, and these activities have proliferated and diversified in time along with those non Arabs converting to Islam. Şemseddin Karahisârî´s arabic-turkish dictionary which was written in 16. century has become one of the dictionaries to serve of understanding of Qur’anic utterances in terms of content. The most important wealthy of this dictionary is to use the words of synonym and homophone abundantly in a comprehensible mode and to adduce evidence from verses in the Quran for the meaning of utterance in places. Ahterî has sufficiently and skilfully used Quran`s utterances and concepts in important works in three areas including fiqh (Islamic law), vocabulary and history. Author has explained the meaning of all utterances -excluding some words known by everyone- which are in eleven short section of the Quran which were investigated in terms of Words of Qur'an (al Kaleemat al Qur'an). The alternative meanings that he mentioned during these disclosures have beauties and richness which will add different dimensions regarding understanding of verse. The wealth of the Qur’anic utterance in the dictionary, because of it is same in terms of purpose but it has features to create different sentences in respect to explanandum, has provided an abundant material for making interpretation-tafseer. Through this experience, to provide a suggestion on getting acquire a interpretation, the contrasts of words were placed under the verses as being transformed to interpretation. In addition the dictionary has some local expression features belonging to 16. centruy, because of it had been prepared with Turkish expressions used nowadays and understood easily, it has been seemed to be appropriate to constitute a interpretation which can appeal to contemporary Muslims.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 14 Aralık 2014 |
Gönderilme Tarihi | 29 Eylül 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 1 Sayı: 1 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.