Medyanın
siyasi içerikli gündemde yönlendirici olarak üstlendiği rol ya da medya
aracılığıyla toplumsal hareketlerin siyasi arenaya taşınması ve tartışmaya
açılması, medyanın siyasete yönelik yönlendirici rolünü bir kez daha tartışmaya
açmıştır. Ancak bu noktada yoğun gündem içerisinde önemi ikinci plana
düşürülmek istenen “etik” konusu, medyanın etik anlamda nasıl bir konumda
olduğunu ve normalde medyanın etik anlayışının ne olması gerektiğini sürekli
tartışmaya açmaktadır. Etik açından sorunlu bir gündemin ülke siyaseti üzerine kurulmuş
olması ise tartışmayı bir adım ötesine taşımış ve medyanın siyasi işlevinin
sınırları konusunda var olan durumun kabullenme ve normalleştirme sürecinin
hızla işletilmek istendiğini gözler önüne sermiştir.
Medyanın
etik ve siyasi işlev misyonuna atıfta bulunmak adına yürütülen bu çalışmada;
yazılı basının etik ve siyasi işlev anlamında olaylara ve durumlara karşı
ortaya koyduğu refleksi, haber söylemleri vasıtasıyla nasıl oluşturduğunu
ortaya koymak amaçlanmaktadır. Zira sosyal medyanın gündelik hayatı tartışmalı
bir şekilde doğrudan etkilemesinin yanısıra eskisi kadar olmasa da gazetelerin
de manşetleri ile yumuşak bir güç sergilediği gözlemlenmektedir. Çalışmada
ayrıca etik ve siyaset kavramlarının içeriği üzerinden medyada ve siyasette
ortak sorunlu alanların açıklanmasına önem verilmiştir. Çalışma çerçevesinde; Gezi
Parkı eylemleri üzerinden ana akım ve eleştirel medyayı temsil eden iki
gazetenin haber söylemleri gerek etik açıdan gerekse de içerik bakımından, eleştirel
söylem analizi metodu ile incelenmiştir. İncelemede; gazetelerin iktidar
bağlamında söylemlerinin siyasi ortamlara doğrudan müdahale içerdiği, haber
içerisinde taraf belirten siyasi söylemlerin sıklıkla yer aldığı ve etik
anlamda negatif içerik barındıran söylemlere, yer yer başvurulduğu
gözlemlenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 12 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 4 Sayı: 2 |