İlk çağlardan günümüze kadar masallar bazı temel işlevler üstlenmiştir. Masalların temel öğelerinden biri yaşanan durumlardan yola çıkarak kahramanlar ve olaylar aracılığıyla kültürün aktarılmasıdır. Bu aşamada, toplumun beklentileri doğrultusunda masalın öngördüğü mesajlar kişiye iletilmektedir. Çocukların masallardaki ilişkileri sorgulayacak yaşta olmamaları, dinleyici olarak kalmalarına ve böylece arzu edilen sosyo-kültürel toplumun oluşmasına zemin hazırlanmaktadır. Toplumların organize olmasının ve bir arada bulunmasının en önemli unsuru, kuşkusuz toplumda var olan ideolojiyle gerçekleşmektedir. Çalışmada, masalların ideolojiyi yeniden ürettiği iddiasından hareketle devletin/toplumun ideolojik aygıtı olarak nasıl ele alındığı araştırılmaya çalışılacaktır. Çocuklarla kurulan iletişimde, onların toplumla uyumlu birer birey olmaları hedeflenmektedir. Böylece hem kurulu düzen bozulmayacak hem de çocuk kendisinden beklenen davranışları sergileyecektir. Bu yüzden gerek aileler gerekse de eğitim kurumları toplumda var olan iletişim ve ilişki biçimlerinin yeniden üretmektedir. Söz konusu devletin bu ideolojik aygıtları geleceklerini de böylece garanti altına almaktadır. Düşünceye egemen olan kişiler bunu farklı araçlarla yapmaktadır. Bunların başında dini kurumlar, eğitim kurumları, kitle iletişim araçları ve edebi eserler yer almaktadır. Bu ilişkinin gelişmesini sağlayan metinlerden biri de masallardır. Özellikle masalların içine yerleştirilen ideolojik unsurlar var olan egemen düşüncenin yeniden üretimine büyük katkılar sağlamaktadır. Çalışma kapsamında incelenen masallar Louis Althusser’in devletin ideolojik aygıtları kuramı bağlamında incelenmiştir. Betimsel araştırma yöntemine başvurulan çalışmada; örneklem olarak seçilen “Kırmızı Başlıklı Kız” ve “Pinokyo” masalı, birer ideolojik aygıt olmaları varsayımından hareketle incelenmiştir. Her iki masalda var olan kalıp betimlemelerin, toplumda baskın olan ideolojik yapıyı destekler biçimde kurgulandığı ve Althusser’in belirttiği baskı ve güç aygıtlarının masallarda yoğun şekilde yer aldığı tespit edilmiştir
-
-
-
From ancient times until today, tales have undertaken some basic functions. One of the basic elements of tales is the transfer of culture through heroes and events based on the situations experienced. At this stage, the messages predicted by the tale in line with the expectations of the society are conveyed to the person. The fact that children are not old enough to question the relationships in tales causes to be preferred as listeners and thus the desired socio / cultural society is aimed to occur.
Undoubtedly, the most important element of the organization and coexistence of societies takes place with the existing ideology. In the study, since tales reproduce ideology, tales are seen as the ideological apparatus of the state / society. Tales, which are the carriers of ideologies, have been studied in the context of Louis Althusser's theory of the ideological state apparatuses.
In this study, descriptive research method was used. Little Red Riding Hood and Pinocchio selected as samples tales in the study were analyzed based on the assumption that they were ideological apparatuses. In the study, it has been determined that the ideologies for the creation of the human form predicted by society in tales for children are reproduced.
-
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Proje Numarası | - |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mayıs 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 6 Sayı: 1 |