Osmanlı’nın Batı ile irtibatının bir neticesi olan ve Osmanlı modernleşmesinin önemli bir ayağını oluşturan matbaa teknolojisi 1727 yılında devlet tarafından resmen kabul edilmiştir. Yaklaşık yüzyıl sonra 1828’de Mehmet Ali Paşa’nın Osmanlı yönetimine karşı polemik amaçlı yayınladığı gazetelerin ardından İstanbul merkezli Osmanlı basını doğmuştur. Öncelikle resmi gazete hükmünde ve Devlet desteği ile neşredilen yayınlar, özel sektörün doğması ve kritik söylem kültürünün gelişmesi ile çoğalmaya başlamıştır. Yayıncılık faaliyetleri başlangıçta kendilerine sunulan imziyazlarla yabancı uyruklu gazeteciler tarafından veya Osmanlı bürokratı isimlerce gerçekleştirilmiştir. İşte Türk basın tarihinin başlangıç safhasında, bahsi geçen gazeteci-aydın tiplemesinin dışında kalan, Osmanlı tebaasından ilk gazete patronu hüviyetindeki Filip Efendi hakkındaki bu çalışma, basın tarihinde ihmal edilmiş bir meseleyi ele almayı amaçlamıştır. Çalışmada muhalif gazetecilik anlayışının doğması ile birlikte gelişen ortamda ilk gazetesi olan Muhbir’i cesurca yayımlayan Filip Efendi’nin, zamanla padişah yanlısı yayıncılığa geçiş süreci anlatılmaktadır. Ayrıca basın-iktidar ilişkilerine dair erken dönem örneği olarak Filip Efendi’nin Saray’la kurduğu yakın münasebete değinilerek, sansür uygulamalarının oldukça sıkı yürütüldüğü bir dönemde yayıncılığa nasıl devam ettiğine dair çıkarımlara ulaşılmıştır.
Kişilerin hayat hikayeleri aracılığı ile dönem gelişmelerinin takibini mümkün kılması bakımından sosyal bilimler arasında yıldızı parlayan biyografi yöntemi ile hazırlanan bu çalışma, tarih yazımına katkıda bulunmayı da amaçlamaktadır. Biyografi metodunun yardımı ile Filip Efendi’nin hayat hikayesi, hem şahsına hem de basın tarihine ışık tutacak biçimde metne dökülmüştür. Sonuç olarak hakkında sınırlı kaynaklardan elde edilen bilgiden hareketle, basın tarihine sağladığı katkılara rağmen Filip Efendi’ye çok az yer verildiği tespit edilmiştir. Bu duruma Filip Efendi’nin dönem gazetecilerinden farklı olarak, gazetelere yalnızca sahiplik etmesinin ve entellektüel kişilikten uzak karakterinin sebep olduğu varsayımına ulaşılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 6 Sayı: 2 |