Türkiye’nin ulusal güvenlik sisteminin
merkezini oluşturan Milli Güvenlik Kurulu(MGK), konjonktürel olarak etki
derecesi değişmekle birlikte, gerek iç gerekse dış politika bağlamında kurumsal
bir aktör olarak etkinliğini sürdürmektedir. Ulusal güvenlik sisteminin
kurumsal mekanizmasını oluşturan MGK’nın yasal statüsü ve kurumsal
biçimselliği, Türkiye’nin iç ve dış politikadaki amaçları, sorunları ve tehdit
algılamasına göre değişiklikler göstermiştir. 1949 yılında 5399 sayılı yasa ile
kurulan Milli Savunma Yüksek Kurulu’nun, 1961 Anayasa’sında anayasal bir kurum
haline dönüştürülerek MGK adını alması ile Türkiye’de ilk kez bir kavram olarak
“milli güvenlik” kavramı Türk hukuk sistemine dahil olmuştur. Bu dönüşüm sadece
ulusal güvenlik siteminin hukuksal statüsünde ve kurumsal mimarisinde yapılan
bir dönüşümü değil, Türkiye’nim güvenlik paradigmasında da bir dönüşümün
başlangıcını oluşturmuştur. 2000’li yıllara kadar devam eden süreçte,
Türkiye’nin güvenlik sistemi militarist bir yapıda sürdürülmüştür. 2000’li
yıllarda gerek iç siyasi yapıda meydana gelen değişiklikler, gerekse de Avrupa
Birliği’ne (AB) tam üyelik sürecinde Türkiye’nin karşılaştığı zorunluluklar,
MGK’nın militaristleştirilme sürecini durdurmuştur. Bu çalışmada, MGK’nın
tarihsel süreci ve hukuksal statüsü incelenerek, süreç içerisinde yapılan
değişikler ve bu değişiklikleri etkileyen parametreler analiz edilmeye
çalışılmaktadır.
Milli Güvenlik Kurulu ulusal güvenlik tehdit Avrupa Birliği Türkiye.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Aralık 2017 |
Gönderilme Tarihi | 30 Kasım 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 6 Sayı: 2 |
İnönü Üniversitesi Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.