Bernard Malamud’un God’s Grace adlı romanı, bilim insanı Calvin Cohn ve bir grup maymunun hayatta kalan tek canlılar olduğu, kıyamet sonrası bir senaryo üzerine kurgulanmıştır. Bu çalışma, Cohn’un sığındığı adanın yerlisi olan maymunlar üzerinde hakimiyet kurmasından yola çıkarak, romanı bir sömürgeleştirme süreci alegorisi olarak değerlendirmektedir. Dini ve ahlaki söyleminin aksine, Cohn yerlilerin tüm haklarını ihlal eder. Bencilliği ve maymunların doğalarını anlamadaki basiretsizliği, maymunların isyan etmesine yol açarak onu trajik bir sona sürükler. Cohn’un “içimizden biri” olarak, insanın sadece başkasını değil, kendi kendisini de yok etme potansiyeline sahip olduğunu en iyi şekilde örneklediği sonucuna varılmıştır.
Bernard Malamud God’s Grace adlı roman sömürgecilik sonrası egzotizm
In his novel God’s Grace, Bernard Malamud depicts a post-apocalyptic world, the only survivors of which are Calvin Cohn, a scientist, and a group of apes. Depending on Cohn’s domineering attitude over the apes, natives of the island where he finds refuge, this study reads the novel as a work allegorising the colonisation process. Despite his religious and moral discourse, Cohn violates the native’s rights. His selfishness and failure in understanding the apes in their natural context lead him to a tragic end when apes rebel against him. It is concluded that as the “everyman”, Cohn represents men’s potential for destruction of not only others but also themselves, regardless to former tragic experience.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 14 Mayıs 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 9 Sayı: 2 |
İnönü Üniversitesi Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.