Son çeyrek yüzyıldır yaşanan küresel gelişmeler suyun ekonomik ve stratejik önemini artırmıştır. 1990’lara kadar “kamu malı” ve “insan hakkı” olarak görülen su, 2000’li yıllarla birlikte bir “insan gereksinimi” ve “ekonomik mal” olarak görülmeye başlanmıştır. Suyun piyasalaştırılması, pazar ve rekabet konusu yapılması, “su ekonomisi” denilen yeni bir sektörün oluşumuna yol açmıştır. Geçtiğimiz yüzyılda petrol kaynakları için yapılan gizli ya da açık mücadelelerin, yakın gelecekte su kaynakları için yapılacağı söylenebilir. Halen yaşanmakta olan “küresel ekonomik kriz”, su kaynaklarına yönelik ekonomik, stratejik ve politik beklentileri daha da yükseltmiştir. Yıllık 1 trilyon dolarlık pazar olanağı ile su, küresel su şirketlerinin iştahını kabartmaktadır. Onu “mavi altın” olarak niteleyen bu şirketler için su, en kazançlı pazar alanı haline gelmiştir. Bu çalışmada küresel su şirketlerinin küresel krizi fırsata dönüştürme söylemleri içinde su kaynaklarının yeri ve önemi üzerinde durulmakta, dünya su kaynaklarının yeni bir ekonomik sektör olarak nasıl bir potansiyel sunduğu irdelenmekte ve küresel su şirketlerinin su kaynaklarını ele geçirme ve yönetme politikaları tartışılmaktadır.
Su kaynakları su politikası su ekonomisi küresel su şirketleri krizin fırsata dönüştürülmesi.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2012 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ocak 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Cilt: 1 Sayı: 1 |
İnönü Üniversitesi Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.