Güvenlikleştirme teorisi içindeki tehditler beş sektöre ayrılır; askeri, siyasi, sosyal, ekonomik ve ekolojik tehditler. Bu tehdit tanımlarının her birinin önemine rağmen, geleneksel askeri güvenlik kavramsallaştırması hala bir öncelik ve önemli bir konuma sahiptir. Bu makalede İran’ın ulusal güvenlik stratejilerinin, tehdit algılamalarının ve bu tehditlerle mücadele etme yöntemlerinin Barry Buzan’ın geliştirdiği sektörel güvenlikleştirme teorisi bağlamında ele alınması amaçlanmıştır. Konuyla ilgili kapsamlı literatür taraması yapılmış, yöntem olarak nitel araştırma tekniklerinden olan kaynak incelemesi (Türkçe ve İngilizce Tezler, bilimsel raporlar, akademik makaleler, kitaplar, bildiriler vb.) tercih edilmiştir. Makalenin içinde cevap aranan temel sorular ise şöyledir: İran’ın güvenlik kavramsallaştırması nedir? Belli bir güvenlik tehdidi tanımlamasına sahip midir? Bu tehditlerle baş etme yöntemi ve araçları nelerdir? Ulusal güvenlik
tanımlamasını hangi parametreler üzerinden yapmaktadır? İran’ın yürüttüğü ulusal güvenlik stratejisinde askerî ve ekonomik kapasitenin rolü nedir? İran’ın güvenlik stratejisinin Türkiye-İran ilişkilerine etkisi nedir?
Yukarıda belirtilen sorular doğrultusunda; “İran, ulusal güvenlik stratejisini tehdit algılamaları üzerinden belirleyerek, “güvenlikleştirme” politikası bağlamında nükleer, askerî, ekonomik ve siyasî kapasitesini arttırmayı ve bu yolla ulusal çıkarını korumayı amaçlayan pragmatik ve ideolojik bir dış politika yürütmektedir.” varsayımı belirlenmiştir. İran için güçlü savunma sistemlerine sahip olmak ve nükleer güç elde etmek, konvansiyonel askerî gücünün zayıflığını dengelemek için önemli bir yöntemdir. Ulusal güvenlik bağlamında İran’ın temel hedefi ise kendi gücüne dayanmak ve caydırıcılıktır. İran’ın 1979 İslam Devrimi sonrası ulusal güvenlik stratejisi ve siyasal söylemleri Türkiye-İran ilişkilerini genel hatları itibariyle olumsuz yönde etkilemiştir. İki ülkenin güvenlik stratejilerinin, güvenlik önceliklerinin farklı olması, bölgesel bir güç olma amacı gütmeleri sebebiyle iki ülkenin çıkarları, nadiren bir iş birliği alanına dönüşse de, zaman zaman çatışmış ve birbirlerini tehdit olarak algılamalarına neden olmuştur.
Sakarya Üniversitesi- LÜTEP LİSANÜSTÜ TEZ PROJESİ
2020-7-25-46
The threats within the securitization theory are divided into five sectors; military, political, social, economic and ecological threats. Despite the importance of each of these threat definitions, traditional military security conceptualization is still a priority and have an important position. In this article, it is aimed that the national security strategies of Iran, threat perceptions and methods of combating these threats are discussed in the context of the theory of sectoral securitization which is developed by Barry Buzan. A comprehensive literature search has been made about the subject and a resource review (Turkish and English Theses, scientific reports, academic articles, books, reports etc.), which is one of the qualitative research techniques, has been chosen as the method. The main questions to be answered in this study are: What is Iran's conceptualization of security? Does Iran have a definition of a particular security threat? What are the methods and tools to deal with these threats? From which parameters does the national security definition be made? What role does the military and economic capacity play in Iran's national security strategy? What are the impacts of Iran’s national security strategy on Turkey-Iran relations? The article is shaped with the hypothesis “Iran is pursuing a pragmatic and ideological foreign policy aimed at enhancing its nuclear, military, economic and political capacity in the context of “securitization” policy and thus protecting national interest by determining national security strategy through threat perceptions”. Having strong defense systems and obtaining nuclear power for Iran is an important way to counterbalance the weakness of the conventional military power. In the context of national security, Iran's main goal is to rely on its own strength and deterrence. Iran's national security strategy and political discourse after the 1979 Islamic Revolution influenced Turkey-Iran relations in a negative way in general
terms. The security strategies of the two countries, their security priorities, the interests of the two countries due to their intent to become a regional power, have rarely become a co-operative area, but have caused conflict and threat perception.
Iran National Security USA Nuclear Power Islamic Revolution Turkey
2020-7-25-46
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Proje Numarası | 2020-7-25-46 |
Yayımlanma Tarihi | 28 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 2 Kasım 2021 |
Kabul Tarihi | 8 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 2 Sayı: 2 |