Görebildiğimiz kadarıyla Klasik Türk Edebiyatı akademik çalışmalarının önemli bir kısmında, bu edebiyatın, Arap ve Fars edebiyatları ile meydana getirdiği ilişkiler ele alınmış ve yapılan müstakil çalışmalarla bu konuda önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Elbette Şark-İslam edebiyatının kurucu unsurları olmaları açısından Arap ve Fars edebiyatları özel bir ilgiyi hak etmektedirler. Bununla birlikte Osmanlı Dönemi’nde devletin hâkimiyet alanlarının genişlemesi ve çeşitli dilleri konuşan milletlerin Osmanlı hâkimiyetine girmesi sonucu, Klasik Türk Edebiyatı’nın başka edebiyatlar ile de daha çok emetteur/gönderici vasfı ile bir ilişki içerisine girdiği görülmektedir. Bu meyanda Balkanlar ve Afrika’daki kimi edebiyatlar ile Şark edebiyatının içinden doğan Kürt, Urdu, Peştu edebiyatlarının isimleri zikredilebilir. Türkiye’deki akademik birimlerde yürütülen Klasik Türk Edebiyatı çalışmalarında yeri geldiğinde Balkan ve Urdu edebiyatları üzerinde de durulduğu görülebilen bir husustur. Oysa Kürt edebiyatının Kurmanci ve Sorani kolları ile gelişen kısmının tamamı Osmanlı Dönemi’ne denk düşmesine ve bu dönemlerde her iki edebiyat arasında önemli bir etkileşim olmasına rağmen, kimi küçük değinileri saymazsak, denebilir ki şu ana kadar Türk edebiyatı akademik camiasında bu konu hiç ele alınmamıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Kitap Tanıtımları |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 12 Haziran 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 9 Sayı: 2 |