“Kadın” ve “erkek” kimliklerinin toplumsal bir kategori olarak yeniden inşa edildiği 20. yüzyılın başlarından itibaren modern devletler, uluslaşma süreçlerinde “kadın bedeni”nin modernleş(tiril)mesi ve özgürleş(-tiril)mesi sloganıyla yeni cinsiyet politikaları üretmeye yönelmiştir. Türkiye’nin Cumhuriyet tecrübesinde de benzer şekilde, hedeflenen toplum düzenine erişmek üzere inşa edilen yeni kadın kimliği, toplumsal reformların itici gücü olarak seferber edilmiştir. Tanzimat döneminden itibaren Batılılaşma hareketlerinin merkezinde yer alan ve yüksek bir misyon atfedilen kadın kimliğinin dönüşümünü Cumhuriyet döneminde devlet eliyle gerçekleştirilen daha somut ve radikal adımlar izlemiştir. Bu çerçevede erken Cumhuriyet döneminde hayata geçirilen köklü reformların esaslı bir parçası da “asri” ve “hür” “Türk kadını” idealidir. Bu makalede, Tanzimat’tan itibaren Batılılaşma çabalarının merkezinde yer alan kadın kimliğinin dönüşümü ile Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecinde kadına yüklenen rol ve misyon, modern ulus devlet ve laiklik politikaları açısından ele alınmaktadır.
Tanzimat Cumhuriyet kadın kimlik laiklik kamusal alan Türk modernleşmesi.
Since the beginning of the 20th century when the identities of men and women were reconstructed as a social category, modern states have been directed to produce new gender policies in the processes of nationalization through the slogan of modernizing and liberating the female body. In the experience of the Republic of Turkey, this has also similarly been mobilized as the driving force of social reform by constructing a new female identity in order to reach the targeted new social order. Since the Tanzimat Era, the transformation of the female identity that had occurred at the center of Westernization movements and had been attributed to a lofty mission was followed in the Republic period by more concrete and radical steps carried out by the state. In this context, an essential part of the deep-rooted reforms implemented during the early Republic period was the ideal of the contemporary and independent Turkish woman. This article addresses the transformation of the female identity that took place at the center of Westernization efforts from the Tanzimat and the role and mission imposed upon women in the process of establishing the Republic of Turkey in terms of the modern nation state and secularist policies.
Tanzimat Era Turkish Republic woman identity secularism public sphere Turkish Modernization
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Eylül 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 9 Sayı: 3 |