Arap Baharı ile birlikte bir sarsıntı geçirmesine rağmen Orta Doğu ve Kuzey Afrika (OKA) olarak bilinen bölgede otoriter yapılar hâlen varlığını sürdürmektedir. Bu durum, otoriter yapıların sürekliliğini daha kapsamlı bir şekilde incelemenin önemini ortaya koymaktadır. Otoriterliği, devlet içi faktörlere indirgeyen yaklaşımların yanı sıra uluslararası faktörlerin önemini vurgulayan bir literatür son on yıldır gelişmektedir. Bu literatürde özelikle Batı ile kurulan siyasi, ekonomik, diplomatik, vb. bağların Batı dışı bir ülkede otoriterliğin sürekliliğinde etkili olduğu vurgulanmaktadır. Bu çalışma, gelişen bu yeni literatür bağlamında Tunus’ta Bin Ali Dönemi’ni ve otoriterliğin sürekliliğini açıklamaya çalışacaktır. Her ne kadar Tunus, Arap Baharı’nın ardından nispeten olumlu bir dönüşüm süreci geçirse de, öncesinde “ekonomik mucize” ve “demokratik istikrar” modeli olarak Bin Ali’nin otoriter yönetimi Batı tarafından desteklenmiş ve bu yönetim yirmi üç sene ayakta kalmayı başarmıştır.Çalışmanın temel argümanı şu şekilde ifade edilebilir: Batılı aktörlerin Tunus’a empoze ettiği ekonomik liberalleşme süreci sosyoekonomik eşitsizliklerin artmasına neden olurken; demokrasinin yine Batı tarafından araçsallaştırılması, sivil ve siyasi özgürlüklerin baskı altında tutulmasına hizmet etmiştir. Arap Baharı sonrası süreçte demokrasiye geçişin önündeki engeller ve fırsatlara odaklanmak yerine, Bin Ali Dönemi’nde otoriterliğin sürekliliğinde etkili olan uluslararası faktörleri incelemek,OKA’da hâlen otoriter yapıların nasıl ayakta kalabildiğine ışık tutacaktır.
Otoriter süreklilik ekonomik liberalleşme demokrasinin araçsallaşması uluslararası aktörler Tunus Bin Ali
Despite being shaken by the Arab Spring, authoritarian structures still exist in the regions of the Middle East and North Africa (MENA). Th is situation highlights the importance of studying the continuity of authoritarian structures more comprehensively. In addition to approaches that reduce authoritarianism to intra-state factors, literature has developed over the last decade emphasizing the importance of international factors. This literature in particular emphasizes the politics, economics, and diplomacy established by the West and that ties are effective in the continuity of authoritarianism in non-Western countries. This study attempts to explain Ben Ali’s period and the continuity of authoritarianism in Tunisia in the context of this developing new literature. Although Tunisia underwent a relatively positive transformation process after the Arab Spring, Ben Ali’s authoritarian rule was supported by the West as a model of an economic miracle and democratic stability; this administration managed to survive for 23 years. The study’s main argument can be expressed as follows: While the economic liberalization process imposed on Tunis by Western actors caused an increase in socio-economic inequalities, the instrumentalization of democracy by the West again served to suppress civil and political freedoms. Instead of focusing on the obstacles and opportunities in front of the transition to democracy in the post-Arab Spring period, examining theinternational factors influencing the continuity of authoritarianism in the Ben Ali period will shed light on how authoritarian structures still survive in MENA.
Authoritarian continuity economic liberalization instrumentalization of democracy international actors Tunisia Ben Ali
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları, Din, Toplum ve Kültür Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Eylül 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 11 Sayı: 3 |