Hz. Peygamber, günümüzde dini
kültürü yüksek çoğu Müslüman tarafından tereddütsüz hemen haram olduğu
düşünülebilecek birçok yiyecek hakkında müsamahalı bir yaklaşım sergilemiştir.
Kuran-Kerim’deki yaklaşıma uygun olarak haramların sınırlı ve haram kılma
yetkisinin Allah’a ait olduğunu vurgulamıştır.
Onun müsamahalı, esnek, samimiyeti ön plana çıkaran yaklaşımı zamanla,
mezheplerin tutarlılık gayretleri, usul geliştirme çabaları ve mezheplerini
geliştirdikleri usule uygun hale getirme ihtiyaçları sebebiyle kaybolmuş ve
katı hukuki yaklaşım ön plana çıkmıştır. Fıkhın birçok alanında görülen bu
türlü bir dönüşümün yiyecekler konusunda oldukça dikkat çekici örnekleri
bulunmaktadır. Örf, adet, kişisel veya toplumsal kanaat ve algılar dinin temel
göstergelerinden biri olan haram ve helali belirlemede etkin olmuştur. Bu
sebeple konu ile ilgili Hz Peygamber’in tutum ve yaklaşımlarının dikkatle
incelenmesi ve fıkhi ihtilafların köklerinin açığa çıkarılması fıkhi
bilgilerimizin daha sağlam bir zemine oturmasına katkı sağlayacaktır. Ayrıca
günümüzde karşılaşılan benzer sorun alanlarında daha sağlıklı hükümler
üretilmesine alt yapı oluşturacaktır.
The Prophet showed a tolerant approach with respect to lots of food
sorts that would be immediately considered haram by most knowledgeable
Muslims today. In accordance with the Quran, he emphasized that haram things
are limited and that only Allah is entitled to declare something haram. His
approach, based on tolerance, flexibility, and sincerity has over time been
replaced by stricter legal approaches due to efforts by mazhabs to develop
their own usul and achieve consistency with that usul in their judgments. This
transformation, which can be seen in many areas of fiqh, has remarkable
examples with regard to food. Customs, habits, personal or societal preferences
and perceptions have become influential in determining halal and haram, which
are of the basics of religion. For this reason, scrutinizing what the Prophet’s
approach and attitude was in these situations and going to the roots of debates
in fiqh would help us establish a sounder basis for our knowledge of fiqh.
Moreover, it will enable us to pass better judgment regarding similar problems
that we confront today.
Bölüm | Derleme |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2016 |
Gönderilme Tarihi | 28 Ağustos 2017 |
Kabul Tarihi | 28 Kasım 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 2 Sayı: 2 |
Uluslararası Kültürel ve Sosyal Araştırmalar Dergisi