Goodness is
one of the essential values that exist in human nature in creation. However, as
with every potential talent, the potential of essential well-being in human
beings needs to be mobilized. It is seen that in the Qur'an, many concepts,
such as ”birr”, “ma‘rûf“ and “ihsân”, are used. “Birr” refers to goodness that
includes virtuous behavior towards God’s pleasure in the world and the
Hereafter, and refers to a wider good than “ihsân”. “Birr” is a wider good that
includes ihsan. In this sense, each “birr” is ihsan, but not every ihsan is
“Birr”. İhsân is that the individual is aware of the fact that God sees him at
all times, doing a work or duty in the most beautiful way and devoting himself
to goodness. As for “ma‘rûf”, it has a broader sense including “ihsân” and
“birr”. This is because not only does “ma‘rûf” include goodness, but it also
involves abandoning what needs to be abandoned. In this sense, ma‘rûf includes
all kinds of orders/works/duties of a person with the intention of getting
closer to Allah and any prohibitions that he avoids doing with this intention.
However, in our paper, we will focus, among these terms, on the concept of
“ihsân” which has a wide range of usage in the Islamic tradition. Ideed,
“ihsan” has a comprehensive and rich universe of meaning mentioned in the Quran
in almost one hundred verses with a variety of derivatives. In these verses,
the concept of “ihsân” used in relation
to both God and human beings; ) refers to “do good to others” (Yûsuf, 12/23,
100; İsrâ, 17/23) and “to do a work/action/duty in the best and right way”,
(Baqara, 2/112; Nisâ, 4/125) . When ihsân is referring to Allah, it is seen
that it expresses His impeccable creativity (Sajda, 32/7; Taghâbûn, 64/3) and
His generosity towards his servants (Qasas, 28/77; Talâq, 65/11). When it is
attributed to human beings, it is understood that it includes his deep respect,
loyalty and obedience to Allah (Nahl, 16/30; Yûnus, 10/26) along with
good/beautiful work and behaviors that are the result of this feeling. In
addition, it is seen that the concept of ihsan in the Quran is associated with
such moral virtues as to defeat anger, forgiveness, tolerance, patience (Âl
Imran, 3/134–135; Mâida, 5/13; Hûd 11/115; Yûsuf, 12/90) to avoid extremism,
determination and courage (Al Imran, 3/147-48), greed and generosity (Baqara,
2/236; Al Imran, 3/134). Ihsân has a dominant character among these virtues and
has also been the subject of similar uses in the hadith of the Prophet. In this
context, the expression in the hadith known as the Hadith of Jibril that “you
should serve Allah as though you could see Him, for though you cannot see Him,
He sees you.” has been accepted as the best definition of ihsan in the
literature. In this article, based on the context of virtue of “ihsân” in
question in the Islamic literature, its religious and social reflections will
be focused on.
İyilik, yaratılışta insan doğasında var olan özsel değerlerin başında
gelir. Ancak her potansiyel yetenekte olduğu gibi, insandaki özsel iyilik
potansiyelinin de harekete geçirilmesi gerekir. Kur’an-ı Kerim’de, “birr”,
“maruf” ve “ihsan” gibi iyilik anlamına gelen pek çok kavramın kullanıldığı
görülmektedir. “Birr”, dünyada ve ahirette Allah’ın hoşnutluğunu kazanmaya
yönelik erdemli davranışları içeren iyilikler anlamına gelir ve “ihsan”dan daha
geniş bir iyiliğe göndermede bulunur. “Birr”, ihsanı da içine alan daha geniş
bir iyiliktir. Bu anlamda, her “birr” ihsandır, fakat her ihsan “birr”
değildir. İhsan, bireyin Allah’ın her an kendisini gördüğünün bilincinde olarak,
bir işi ya da görevi özveriyle en güzel şekilde yapması ve karşılıksız iyilikte
bulunmasıdır. “Maruf” ise, “ihsan” ve “birr”i de içine alan anlam genişliğine
sahiptir. Çünkü maruf, sadece iyilikte bulunmayı değil, aynı zamanda terk
edilmesi gerekenleri terk etmeyi de içerir. Bu anlamıyla maruf, insanın Allah’a
yakınlaşma niyetiyle yaptığı her türlü emri/işi/görevi ve yine bu niyetle
yapmaktan kaçındığı her türlü yasağı/münkeri içine alır. Bununla birlikte makalemizde,
söz konusu kavramlar arasında İslam geleneğinde geniş bir kullanım alanına
sahip bulunan “ihsan” kavramı üzerinde duracağız. Zira “ihsan”, Kur’an-ı
Kerim’de çeşitli türevleriyle yüze yakın âyette geçen kuşatıcı ve zengin
bir anlam evrenine sahiptir. Bu ayetlerde hem Allah'a hem de insanlara nispetle
kullanılan “ihsan” kavramı; “başkalarına iyilik etmek”
(Yûsuf, 12/23, 100; İsrâ, 17/23) ve “bir
işi/eylemi/görevi en iyi şekilde ve hakkıyla yapmak” (Bakara, 2/112; Nisâ,
4/125) anlamlarında kullanılmıştır. İhsanın Allah’a nispet edildiği
durumlarda, O’nun kusursuz yaratıcılığını (Secde, 32/7; Tegâbün, 64/3) ve
kullarına karşı cömertliğini (Kasas, 28/77; Talâk, 65/11) ifade ettiği
görülmektedir. İnsana nispet edildiğinde ise, onun Allah karşısında duyduğu
derin saygı, bağlılık ve itaat duygusu ile birlikte, bu duygunun sonucu olan
iyi/güzel iş ve davranışları kapsadığı (Nahl, 16/30;
Yûnus, 10/26) anlaşılmaktadır. Ayrıca Kur’an’da ihsan kavramının,
öfkesini yenme, affetme, hoşgörü, sabır (Âl-i İmrân, 3/134–135; Mâide, 5/13;
Hûd 11/115; Yûsuf, 12/90) aşırılıktan sakınma, kararlılık ve cesaret (Âl-i
İmrân, 3/147–148), tokgözlülük ve cömertlik (Bakara, 2/236; Âl-i İmrân, 3/134) gibi ahlaki erdemlerle ilişkilendirildiği
görülmektedir. İhsan, söz konusu erdemler arasında başat bir niteliğe sahip
olup, Hz. Peygamber’in hadislerinde de benzer kullanımlara konu olmuştur. Bu
çerçevede, “Cibril hadisi” olarak bilinen hadiste geçen, “İhsan Allah'ı
görür gibi kulluk etmendir; çünkü sen O’nu görmesen de O seni görmektedir”
ifadesi, literatürde ihsanın en güzel tanımı kabul edilmiştir. Bu çerçevede çalışmamızda,
İslam literatüründe “ihsan” kavramının söz konusu sosyo-teolojik bağlamından
hareketle, bireysel ve toplumsal yansımaları üzerinde durulacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji, Din Araştırmaları |
Bölüm | Derleme |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2018 |
Gönderilme Tarihi | 30 Kasım 2018 |
Kabul Tarihi | 9 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 4 Sayı: 2 |
Uluslararası Kültürel ve Sosyal Araştırmalar Dergisi