Barış ve güvenliğin
devamlılığı açısından demokrasinin gelişimi ile toplumsal uzlaşı ortamının
yaratılması ülke güvenliği açısından önem verilen bir konudur. Demokrasi tarihi
çeşitli demokrasi yaklaşımlarının gelişmesi ile sorunlara tikel koşullar
dikkate alınarak çözüm aranan sürecin tarihidir. Doğru demokrasi arayışında
gelinen son nokta radikal demokrasi önerisidir. 1980’lerle beraber gelişen
radikal demokrasi söyleminin, erken çalışmaları etnik milliyetçiliğe dayanan
Antonio Gramsci’nin görüşlerine dayanması, ulus devletler açısından çelişkili
bir durum oluşturmaktadır. Her ne kadar literatürde sıklıkla etnik
milliyetçilik yaklaşımını terk edip sosyalist bir yaklaşım benimsediği söylense
de bu konu araştırmacılar arasında tartışmalı bir konudur. Askeri disiplindeki
örgütlenme modelini esas alarak alternatif bir örgütlenme modeli ile “karşıt
hegemonya” kurmayı önererek, iktidar ilişkilerinde proleter sınıfın etkinliğini
arttırmayı amaçlayan Gramsci’nin hegemonya kavramının; radikal demokrasi
yaklaşımı ve radikal alternatif medya pratiklerinin temel göstergesi olduğu
dikkate alındığında, Gramsci ve fikirleri, ulus devletlerin iletişim
sahasındaki güvenliği açısından kritik bir konudur. İlerleyen iletişim
teknolojilerinin toplumsal kullanımının yaygınlığı, iletişim kanallarından
yayılan enformasyonu ülke güvenliği açısından ehemmiyet verilen bir konuma
getirmiştir. 2010 yılında başlayan Arap Baharı ile beraber radikal demokrasi
bağlamında toplulukların radikal alternatif medya kapsamında ulus devletlere
karşın etkin bir örgütlenme pratiği geliştirdiği dikkate alındığında, Gramsci
ve fikirlerinin ulus devletlerin politik yapısına etki ederek güvenlik krizleri
açığa çıkarttığı görülmektedir. Çalışma kapsamında radikal demokrasi ve radikal
alternatif medya kapsamında Gramsci’nin etnik milliyetçi köklerinin izleri
aranacak, ulus devletin güvenlik problemi açısından değerlendirilecektir.
Ulus Devlet Radikal Demokrasi Radikal Alternatif Medya Gramsci Etnik Milliyetçilik
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2019 |
Gönderilme Tarihi | 11 Mayıs 2019 |
Kabul Tarihi | 13 Mayıs 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 5 Sayı: 1 |
Uluslararası Kültürel ve Sosyal Araştırmalar Dergisi