21.yüzyıl itibarıyla elektronik haberleşme sistemlerinin, uluslararası ilişkiler teorileri ile buluşmasının kazandırdığı ivmelenme sonucu, dünya siyasal sisteminin büyük ölçüde küreselleşme olgusunu gerçekleştirdiğinden söz edebilir. Bu koşullar ışığında bakıldığında ülkeler arası siyasal yaklaşımlar ve dış ilişkilerin eskiden daha keskin olan dost ya da düşman tanımlaması yerini daha ılımlı bir çerçeveye bırakarak diplomatik çalışmalar temelli bir hal almıştır. Çıkarların karşılıklı elde edilebilmesi zemini üzerinden devam ederek kadim dostluk veya düşmanlıklar büyük ölçüde azalmıştır. Günümüz dünyasında iki ülke arasındaki ilişkilere bakıldığında aynı anda birçok konuda uzlaşı ve yine birçok konuda karşıtlıkları gözlemleyebilmek mümkündür. Buna rağmen çok seyrekte olsa hiçbir koşul ve düzlem içinde aynı noktada buluşamayıp, kadim düşmanlık olarak tarif edebilecek ülke ilişkileri de varlığını sürdürmektedir. Çalışmada bu örneklerden biri olarak değerlendirilebilecek olan İran İslam Cumhuriyeti ve Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) karşılıklı ilişkileri ele alınmaktadır. Bu minvalde yakın coğrafyalarda yer alan İran- Türkiye ve Türkiye – ABD ilişkilerinde bundan sonrası için ABD’nin yapabileceği hamlelere yönelik yorumlama yapmak çalışmanın amacını oluşturmaktadır. Tarihsel analiz yöntemi kullanılan çalışmada, İran’ın elindeki sınırlı kozlar ile bölgedeki gücünü muhafaza etme çabaları da çalışmanın içerisinde yer bulmaktadır ve Türkiye için ciddi tecrübeler barındırmaktadır.
As a result of the acceleration of globalization, achieved by the coincidence of electronic communication systems with the theories of international relations since the beginning of the 21st century, we can state that the world political system has largely realized the phenomenon of globalization. Given these conditions, the strict definitions of "friend" or ''enemy'' in international relations have been replaced by a more moderate framework based on diplomatic studies. When analyzing the relations between two countries in today's world, one can find agreements and oppositions in the relations at the same time.In rare cases, however, there are relations between countries that cannot meet under any conditions and on any level, that can be called archaic hostility. This study focuses on the relationship between the United States of America and the Islamic Republic of Iran as an example. The purpose of this study is analysing US-Iran and Iran-Turkey relations for construing possible actions of US. In the study, in which the historical analysis method is used, Iran's limited trump cards and efforts to maintain its power in the region are also included in the study and it contains serious experiences for Turkey.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Ekonomi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 29 Temmuz 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Temmuz 2022 |
Gönderilme Tarihi | 14 Mart 2022 |
Kabul Tarihi | 7 Haziran 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 5 Sayı: 1 |
InTraders Uluslararası Ticaret Akademik Dergisi
Editör Kurulu
Prof. Dr. Adriana BURLEA-SCHIOPOIU, University of Craiova, Romania
Prof. Dr. Tulus Suryanto, Universitas Islam Negeri Raden Intan Lampung, Indonesia
Assoc. Prof. Dr., Liza ALILI SULEJMANI, International Balkan University, Macedonia
PhD Faculty Member, Ali YILDIZ, Muğla Sıtkı Koçman University, Türkiye
Dr. Instructor Sobia HASSAN, Lahore College For Women University, Pakistan
intradersorg@gmail.com
InTraders International Trade Academic Journal isimli yazarın InTraders International Trade Academic Journal başlıklı eseri bu Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.