Borçlar Kanunu’nun 417. maddesi
kapsamında mevzuata giren psikolojik taciz düzenlemesi çalışma mevzuatında var
olan önemli bir eksikliği ortadan kaldırmıştır. İşyerinde psikolojik taciz, bir
topluluk içinde iki insandan birinin diğerine uyguladığı psikolojik şiddet
olarak tanımlanabilir. Psikolojik taciz eylemi, zaman içinde psikolojik terör,
psikolojik şiddet, duygusal taciz, zorbalık, yıldırma ve bezdiri gibi
kavramlarla da ifade edilmiştir. Çalışma ilişkilerinde sık sık gündeme gelen psikolojik
taciz; ast, üst veya eşitleri tarafından bir kişiye yönelen saldırıdır. Kişilik
haklarına yönelik birçok fiilin psikolojik saldırı olduğunun iddia edilmesi
mümkündür. Ancak saldırının psikolojik taciz olarak değerlendirilebilmesi için,
saldırganın fiilinin psikolojik tacizin ayırt edici özelliklerini taşıması
gerekmektedir. Psikolojik taciz olarak kabul edilmeyen hallerde mağdur, saldırıyı
gerçekleştirenin bu tutum ve davranışlarına karşı da yasal yollara
başvurabilecektir.
Psikolojik tacizin işverenin
kendisi ya da çalışanları tarafından yapılması halinde, işveren açısından
yükümlülükler doğmaktadır. Bu fiiller aynı zamanda haksız fiil olarak
değerlendirilebilir. Her halükarda işçilerin veya işverenin işçiye yönelik
tutum ve davranışları haksız fiil teşkil etsin veya etmesin, yükümlülüğünü
yerine getirmeyen işveren sorumluluk taşımaktadır. Uygulamada, çalışma
hayatında yaşanan olaylar karşısında psikolojik taciz sorunlarının çözümüne
yönelik önemli içtihatlar oluşturulmuştur. Özellikle Yargıtay’ın son yıllardaki
emsal kararları sorunun çözümüne önemli katkı sağlamaktadır. Çalışmamızda, bu
içtihatlar doğrultusunda uygulamada psikolojik tacizin hukuki sonuçları
incelenmiştir.
Psychological
harassment regulation that entered into legislations within the scope of the
417. Article of Code of Obligations abolished a very important drawback existed
in employment legislation. Psychological harassment in the workplace can be
defined as psychological violence that a person commits to another person in a
community. In time, psychological harassment act has been also described as
psychological terror, psychological violence, emotional harassment, bullying,
intimidation and mobbing. Psychological harassment, which is often at the top
of the agenda, is a violence committed against a person by his/her superior,
subordinate or equals. It is possible for a lot of acts against personal rights
to be claimed as psychological assault. However, for an assault to be evaluated
as psychological harassment, assailant’s act has to have the distinctive
features of psychological harassment. In situations which are not accepted as
psychological harassment, the injured party can take legal actions also against
the assailant’s attitudes and behaviours.
If psychological
harassment is committed by the employer or his/her employees, there emerge
obligations on the employer. These acts can also be considered as tortious
acts. In any case, both the employer’s attitude and behaviours towards the
employee constitute tortious act, the employer who does not fulfil the
obligations bear responsibility. In practice, important case laws for the
solution of psychological harassment have been formed against the incidents
that take place in working life. Especially, the precedents of the Supreme
Court in recent years have made significant contribution to the solution of the
problem. In our study, legal consequences of psychological harassment in
practice were analysed in accordance with these case laws.
Psychological harassment employee systematic assault bullying mobbing
Konular | Hukuk |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2017 |
Gönderilme Tarihi | 5 Mayıs 2017 |
Kabul Tarihi | 28 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.