In Turkish law, it has been intensively discussed
recently whether it is possible that mother and father can use the right of
custody jointly after divorce.
According to the dominant approach, the provisions of
the Turkish Civil Code regulating the matter require that only one of the
spouses would have the right of custody after divorce. The Court of Cassation
consistently used to decide that joint custody was not possible in Turkish law
and even joint custody was against the public order. However, by the
2016/15771E. 2017/1737K. numbered decision, Court of Cassation has decided that
joint custody is not clearly against the Turkish public order and does not
breach the fundamental structure and fundamental interests of the Turkish
society. After this decision, the Turkish Courts has started to render
judgements that spouses can use the right of custody jointly after divorce.
In this study, the approach of the Turkish Civil Code
to the notion of joint custody after the dissolution of marital union will be evaluated
with reference to the legal literature and court decisions. At this point, the
international treaties that Turkey singed and the decisions of international
organizations and court will also be considered. Finally, following the
establishment of the argument that joint custody after the dissolution of
marital union should be regulated as a legal institution by a Statutory Act,
the principles, which should be included in this Act, will be presented.
Türk
hukukunda, boşanma sonrası, anne babanın velayet hakkını birlikte kullanmasının
mümkün olup olmadığı son yıllarda yoğun olarak tartışılmıştır.
Doktrinde
baskın görüşe göre konuyu düzenleyen Türk Medeni Kanun hükümleri boşanma
sonrasında, eşlerden yalnızca birinin velâyet hakkına sahip olacağını öngörmüştür.
Yargıtay yerleşmiş istikrarlı kararları ile ortak velayetin Türk hukukunda
mümkün olmadığına ve hatta ortak velayetin kamu düzene aykırı olduğuna
hükmetmiştir. Ancak Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2016/15771E. 2017/1737K.
sayılı kararında ortak velâyet düzenlenmesinin, Türk kamu
düzenine açıkça aykırı olmadığı ve Türk toplumunun temel yapısı ve temel
çıkarlarını ihlal etmediği yönünde karar vermiştir. Bu karardan sonra Türk
mahkemeleri boşanma sonrasında eşlerin velayeti birlikte kullanabileceklerine
dair kararlar vermiştir.
Bu
çalışmada, Türk Medeni Kanununun ortak hayata son verilmesi sonrası ortak
velâyet kavramına yaklaşımı, öğretideki ve yargı kararlarındaki bakış dikkate
alınarak değerlendirilecektir. Bu noktada, Türkiye’nin taraf olduğu
uluslararası antlaşmalar, uluslararası kuruluşların ve mahkemelerin kararları
da göz önünde tutulacaktır. Son olarak, ortak hayata son verilmesi sonrası
ortak velâyetin bir kurum olarak kanunla düzenlemesi gerektiği görüşünün
savunulmasını takiben bu kanunda yer verilmesi gereken ilkelere değinilecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2018 |
Gönderilme Tarihi | 21 Mayıs 2018 |
Kabul Tarihi | 22 Haziran 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.