Hukuk Fakültelerinde üretilen
Türkçe hukuk felsefesi literatüründe Kant, hukuka bir ahlak felsefesi
gözlüğüyle bakıyormuş gibidir. Filozofun normatif dizgelere ilişkin
düşünceleri, toptancı bir tavırla kategorik emperatifin gölgesi altına sokulur
ve hukuka dair yazdığı spesifik metin kısa değinilerle geçiştirilir. Böyle bir
algının doğal hukukçu bir Kant imgesine işaret etmesi de beklenir bir sonuçtur.
Oysa Kant, kimi zaman doğal hukukun katili olarak adlandırılan bir filozof
olarak, hukuku aklın ilkeleriyle beraber analiz etmiş, ilk iş olarak onu ahlaktan
ayırt ederek sınırlarını çizmiş ve sadece dışsallaşmış eylemlerin alanına
yerleştirmiştir. “Kant Düşüncesinde Hukukun Sınır Hatları” adını taşıyan bu
çalışmada, yapay bir doğal hukukçuluk – hukuki pozitivizm çatışmasından
kaçınılarak filozofun hukuka ilişkin tartıştığı bazı sınır meseleleri yeniden
ele alınmış, böylece onun kurguladığı sistemin bütününü göz önüne alan bir
fikir oluşturulmaya çalışılmıştır. Bunun için öncelikle hukuk-ahlak ayrımına
ilişkin değiniler gün ışığına çıkarılmış, ikinci olarak doğa durumu-doğal
hak-doğal hukuk kavramları ele alınmış, son olarak ise filozofun yaşadığı
dönemde büyük hayranlık duyduğu Fransız Devrimine mercek tutulmuştur. Zira
Kant’ın bazı yazılarında devrim düşmanlığı yaptığı gayet net bilinen bir
gerçektir. Bu sınır boylarında götürülen tartışma neticesinde filozofun yaptığı
ayrımların onun sistem anlayışını nasıl tamamladığına dikkat çekilerek hukuk
felsefesinin bu saptama ışığında değerlendirilmesi gereğine vurgu yapılmıştır.
Kant hukuk felsefesi sistem felsefesi doğal hukuk sınır sorunları
Kant legal philosophy systems approach natural law border issues
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2019 |
Gönderilme Tarihi | 24 Mayıs 2019 |
Kabul Tarihi | 17 Haziran 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 10 Sayı: 1 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.