The institution of conciliation, which was introduced into Turkish criminal law in 2005 and is considered as one of the reflections of the restorative justice approach, is a process where the perpetrator and the victim are brought together to reconcile and determine how the damage suffered by the victim can be compensated. In this process, the victim requests that an act, which is usually material in nature, be given to him in order to eliminate the damage he has suffered. The perpetrator then prevents trial by fulfilling the act requested by the victim. However, in some cases, the so-called victim causes crimes subject to conciliation to be committed against him/her and potential criminals who are likely to commit crimes in this direction to be provoked, just to benefit from the act of the conciliation institution. In other words, the institution of conciliation, which was introduced into Turkish law to ensure the restoration of the disrupted social order by the agreement of the perpetrator and the victim, may become a tool used by the so-called victim to generate income. In our study; how the acts carried out in order to obtain income in a way that is far from goodwill and contrary to the purpose of the existence of the conciliation institution, whether the conciliation institution should be applied as a result of these acts, and finally, whether a sanction can be imposed against the so-called victim for acting in this way will be addressed.
Conciliation Reconciliation So-called Victim Probable Perpetrator Restorative Justice
Türk ceza hukukuna 2005 yılında dâhil edilen ve onarıcı adalet anlayışının yansımalarından biri olarak kabul edilen uzlaştırma kurumu, fail ile mağdurun bir araya getirilerek barışmalarına ve mağdurun uğramış olduğu zararın nasıl telafi edilebileceğine ilişkin yürütülen bir süreçtir. Bu süreçte mağdur, uğramış olduğu zararın giderilmesi için genellikle maddi nitelikte olan bir edimin kendisine verilmesini talep etmektedir. Bunun üzerine fail, mağdurun talep ettiği edimi yerine getirmek suretiyle kovuşturma yapılmasının önüne geçmiş olur. Ancak bazı durumlarda sözde mağdur; sırf uzlaştırma kurumunun ediminden yararlanmak amacıyla kendisi aleyhine uzlaştırmaya tabi suçların işlenmesine, bu yönde suç işleme ihtimali olan potansiyel suçluların tahrik edilmesine sebep olmaktadır. Bir başka deyişle; fail ve mağdurun anlaşarak bozulan toplum düzeninin iadesinin sağlanması için Türk hukukuna giren uzlaştırma kurumu, sözde mağdurun gelir elde etmek için kullanılan bir araç hâline gelebilmektedir. Çalışmamızda; hüsnüniyetten uzak ve uzlaştırma kurumunun varoluş amacına aykırı şekilde gelir elde etmek amacıyla yapılan eylemlerin nasıl nitelendirildiği, bu eylemler neticesinde uzlaştırma kurumunun uygulanıp uygulanmaması gerektiği ve nihayetinde sözde mağdurun bu şekilde davranması nedeniyle aleyhine bir yaptırımın tatbik edilip edilemeyeceği ele alınacaktır.
Uzlaştırma Uzlaşma Sözde Mağdur Muhtemel Fail Onarıcı Adalet
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Ceza Hukuku |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 1 Ağustos 2024 |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 14 Haziran 2024 |
Kabul Tarihi | 24 Temmuz 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 15 Sayı: 2 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.