Erken İslâm tarihi
araştırmalarına dair gün geçtikçe zenginleşen ikincil literatüre, Bowersock’un
son kitabı The Crucible of Islam ile (İslâm’ın
potası) önemli bir katkı daha sağlandı. Erken İslâm tarihinin mevcut ikincil
kaynaklarından farklı olarak, kitabının içeriğini, Ebrehe krallığının
hakimiyetinden, Kubbetüssahra’nın inşasına kadar devam eden süreçle
sınırlandıran Bowersock, ele aldığı olağan dışı başlıklarıyla okuyucularına
diğer kaynaklardan farklı bir değerlendirme çerçevesi çiziyor. Seçtiği bu
başlıklarla konuyu, Etiyopya, Filistin, Bizans ve Sâsânîler özelinde Geç Antikçağ’dan,
İslâm’ın ilerleme sürecine doğru ele alan yazar, İslâm’ın yayılış sürecindeki bütün
önemli dinamikleri, İslâm’ın içine doğmuş olduğu tarihsel ve coğrafî arka plan
temelinde ele alıyor. Bowersock, Empires
in Collision ve Throne of Adulis adlı
önemli iki diğer kitabında da genel olarak İslâm öncesi dünyayı tasvir etmeye
özel olarak da Etiyopya ve Arabistan bölgesinin sosyopolitik dengelerine
odaklansa da, diğerlerinden farklı olarak The
Crucible of Islam’da İslâm’ın tarihsel gelişimini kitabının merkezine
alıyor ve bu dengeleri bu İslâm’ın gelişiminin en büyük parçası olarak
inceliyor. Bu bağlamda gayesini kitabının en başında açıklayan Bowersock, İslâm’ın
doğuşunu ele alan literatüre dair genel bir tarama yaptıktan sonra, çalışmasını
mevcut literatüre yeni bir ekleme yapma niyetiyle ortaya koymadığını; bundan
ziyade dönemin kaotik şartlarının İslâm’ın oluşumunu ve gelişimini nasıl mümkün
hale getirdiğini anlamaya katkı sağlamak için yaptığını ifade ediyor. Bu
sebeple, kitabın öncelikli hedefinin, İslâm’ın gelişimini daha iyi anlamak
adına Yahudilik, Hristiyanlık ve paganlığın yaygın olduğu Arap yarımadasının
sosyal ve kültürel çevresini tanımlamak olduğunu söylüyor.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Kitâbiyât |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |