Bir
felsefî sistemin diğerine borçlu
olması ne anlam ifade etmektedir? Tercümeler yoluyla bir kültürden diğerine
metinlerin aktarılması yahut coğrafî yakınlıkların etkileşime izin vermesi, özgünlük problemini ne ölçüde akla
getirmelidir? Antik Yunan felsefesinin metinlerinin peyderpey Arapça’ya
aktarılması ve bu eserler etrafında bir İslâm felsefesinin teşekkül etmiş
olması, İslâm felsefesinin Grek kaynağına ne ölçüde bağ(ım)lı olduğu, ne ölçüde
özgün bir yapı ürettiği yıllardır süregelen bir tartışmadır. Özellikle Aristo’nun
eserlerinin İslâm filozoflarınca yaygın olarak kullanılmış olması ve şerhler
vesilesiyle yeniden yorumlanması, bu
tartışmaların Aristo özelinde de cereyan etmesine zemin hazırlamıştır. Alwishah
ve Hayes’in editörlüğünde hazırlanan Aristotle
and the Arabic Tradition isimli eser de, bu sorulara cevap olmaya aday bir
çalışma olarak kabul edilebilir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Kitâbiyât |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Mart 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 39 |