Kelime olarak “hayra yorma, fal bakma” anlamına gelen tefeül, zamanla daha çok “kitap falı” manasında kullanılmıştır. Tefeül, niyet tutularak bir kitabın rastgele açılması temeline dayanmakta, ilk karşılaşılan veya belirli sayfa-satırdaki harf, kelime ya da ibarenin yorumuyla yapılmaktadır. Kur'an-ı Kerim başta olmak üzere bazı kitaplar bu konuda öne çıksa da tefeül yapılacak kitaplar noktasında bir sınırlama bulunmamaktadır. Tefeül yoluyla insan, oldukça merak duyduğu gayb aleminden ya çeşitli hususlarda bir bilgi edinme peşine düşer ya da attığı veya atacağı adımların kendisi için hayırlı olup olmadığına dair bir işaret arar. Özellikle ikinci yönüyle tefeül, İslam dininde meşru olarak görülen istihâreye benzemektedir. Bugüne kadar tefeül hakkında farklı çalışmalar yapılmıştır. Bu makale ise, Osmanlı dünyasında da oldukça yaygın olarak kullanıldığını gördüğümüz tefeülün, Osmanlı seferlerindeki uygulamaları üzerine eğilmektedir. Padişahlar, devlet adamları, alimler, askerler gibi farklı ordu mensuplarının çeşitli zamanlarda savaşlar sırasında tefeüle başvurdukları tespit edilmiştir. Bu tefeül hadiselerinin bazılarının niçin gerçekleştirildiği, nasıl yapıldığı ve sonucunun ne olduğu gibi ayrıntılar ana kaynaklara yansımıştır. Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan XVIII. yüzyılın ilk çeyreğine kadar olan dönemi kapsayan bu çalışmanın vurguladığı esas konu, savaş zamanı yapılan tefeüllerin salt folklorik bir pratikten daha fazla anlam taşıdığıdır. Makalede izah edildiği şekliyle, sefer sırasında yapılan tefeüller, gerek yapanlar gerekse bu durumdan haberdar olanlar için bir düzeyde motivasyonel etki yaratma potansiyeli taşımaktadır. Nitekim verilen bazı örneklerde yapılan tefeüller sonucunda, kişilerin seferin bilinmezliğine dair endişelerinin azaldığının ve memnun olduklarının tespit edilmesi bu durumu delillendirmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İslam Araştırmaları (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Kasım 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 18 Sayı: 2 |