Genel bir tarif ile Doğu Avrupa olarak nitelendirdiğimiz coğrafya, bozkır menşeili toplulukların tarihin oldukça erken dönemlerinden itibaren rağbet gösterdikleri ve yaşam alanı olarak tercih ettikleri bir bölge olarak karşımıza çıkmaktadır. Karadeniz’in kuzeyinde Kimmer olarak bildiğimiz bozkır kültürüne mensup topluluk, uzun bir süre bu toprakları egemenliği altında tutmayı başarmıştır. MÖ. VIII. yüzyıla gelindiğinde Kimmerlerin hâkim oldukları bu topraklar, Asya menşeili yeni bir bozkır toplumuna teslim oldu. Eskibatı’da “Skudai”, “Skythai”, Asur metinlerinde “Aşguzai”, Pers tabletlerinde “Saka” ve Çinliler tarafından “Sai” gibi isimlerle kaydedilen bu yeni fatihler; İskitler olarak bildiğimiz bozkırlı göçebelerdir. İç Asya’dan Tuna’ya kadar uzanan geniş topraklar, kısa sürede yeni efendilerinin kontrolüne girmiştir. Bölgedeki İskit hakimiyeti yalnızca Karadeniz’in kuzeyi ile sınırlı kalmayarak, Kimmer göçleri sonrasında, Ön Asya’da da kendisini hissettirmiştir. İskitlerin, günümüz Anadolu topraklarına inişi Kafkaslar üzerinden gerçekleştirilmiştir. Bu geçişin öncesi ve sonrasında kuzey Kafkasya düzlükleri İskitlerin Anadolu’ya gerçekleştirecekleri seferler için bir nevi askeri üs vazifesi görmüştür. Anadolu’da bulundukları süre zarfında Urartu ve Asur gibi topluluklarla münasebetler tesis eden İskitlerin söz konusu faaliyetleri, yazılı kaynaklara yansıdığı gibi bu kayıtlara şahitlik edecek pek çok arkeolojik malzeme Anadolu ve Kafkasya’nın çeşitli yerlerinde gün yüzüne çıkarılmıştır. İskitlere yönelik mevcut veriler, inşa ettikleri yüksek medeniyete işaret eder niteliktedir. Bu vaziyet, İskitlerin kökenine dair gerçekleştirilen çalışmaları objektiflikten uzaklaştırarak, İranîlik ve Slavlık gibi tezlerin dillendirilmesine neden olmuştur. Bununla birlikte özellikle dil ve arkeolojik malzemeyi değerlendiren birçok araştırma, İskitlerin bir Türk topluluğu olduğu yönündeki savı diğer görüşlerin önüne geçirmektedir. Kaynaklarda İskitlerle alakalı olarak sunulan kültürel unsurların asırlar boyunca başka Türk toplulukları tarafından sürdürülmesi ise ayrı bir gerçekliktir. Türk kültür dairesi içerisinde gördüğümüz İskitler, Kafkasya ve Anadolu coğrafyasında kadim Türk izlerinin ilk temsilcileri arasında yer almaktadır. Bu çalışmada günümüz Azerbaycan topraklarındaki İskit varlığı; bölgedeki İskit kayıtları ve arkeolojik bulgular üzerinden tartışılmaya gayret edilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İslam Öncesi Türk Tarihi, Türk Bozkır Kültürü, Türk Halkları ve Toplulukları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 5 Şubat 2024 |
Gönderilme Tarihi | 21 Aralık 2023 |
Kabul Tarihi | 31 Ocak 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 2 Sayı: 1 |