Yahudilik,
Hristiyanlık, İslâm gibi farklı dinlerde yer edinmiş âhir zaman kavramı; kıyamet
öncesi alâmetlerle kendisini belli edeceğine inanılan bir zaman dilimidir. Bu
zaman diliminde fitne ve fesâdın hâkim olacağı ve sonrasında dünyada huzur
ortamının tesîs edileceği düşüncesine iman edilir.
Bu çalışmada din ve tasavvuf
merkezli oluşturulan klâsik Türk şiirinde âhir zaman kavramının nasıl mâkes
bulduğu incelenecektir. Zîra, birçok âyet ve hadîste ismi ve alâmetleri
zikredilen âhir zaman, şairlerin şiirlerinde sıklıkla işledikleri bir konu
hâline gelmiştir.
Çalışmamızın İlâhiyât ve Türk
edebiyatı disiplinleri arasında bir köprü oluşturacağı ve alanında bir boşluğu
dolduracağı kanaâtindeyiz.
End-time, which finds place in
several religions like Judaism, Christianity, Islam and other beliefs, is a
period that is believed to appear after some signs. It is believed that at this
time sedition and mischief will prevail on earth and and after it is faith in
the idea that the establishment of peace and tranquility in the world.
This paper examines how the
End-time is represented in the classical Turkish poetry. The signs of the
End-time, which are commonly referred in many Quranic verses and hadiths,
became in fact, a frequently edited issue treated by the poets in their poems.
We believe that this work will
be a bridge between the disciplines of Theology and Turkish literature that it
will cover a gap in this field.
Konular | Sanat ve Edebiyat |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2017 |
Gönderilme Tarihi | 4 Nisan 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Sayı: 29 |