Yüzyıllarca süren ciddi bir tarihsel çalışmanın ardından, günümüzde eğitimli insanların bile büyük çoğunluğunun hala Orta Çağ’ı, insanların tuhaf ve fantastik anlayışlarla yönetildiği bir dönem olarak gördüğünü söylemek muhtemelen doğru olacaktır. Orta Çağ hakkında gerçek bilgi arayışının daha çok Rönesans ve Yeni Öğrenme’nin aptal ve cahil belirsizliğiyle mi yoksa Romantik hareketin anlamsız coşkusuyla mı engellendiği gerçek bir şüphe konusudur. Rönesans, ortaçağ uygarlığını basitçe barbar ve irrasyonel olarak ele alırken, Romantik hareket ise, on dördüncü ve on beşinci yüzyıllarda grotesk şövalyelik düzenleriyle ilk Gotik canlanmanın gülünç oyununu gerçek ortaçağ dünyasıymış gibi algıladı. Hiç şüphesiz, ortaçağ yaşamının uygulanamaz bulunan ve modern dünya uygarlığının gerçek gelişimi ile uyumlu hale getirilemeyecek yönlerine her zaman gereken ağırlığı vermek zorunda kalacağız ancak bunların aşırı vurgulandığına ve bizlerin Orta Çağ’ın bazı uygulanamaz fikirlerini, çağın arkasındaki gerçek ve yönetici ilkelerle karıştırma eğiliminde olduğumuza inanıyorum.
After centuries of serious historical study, it would probably be fair to say that the vast majority of even educated people today still see the Middle Ages as a time when people were ruled by strange and fantastical conceptions. Whether the search for genuine knowledge of the Middle Ages was hampered mostly by the stupid and ignorant obscurity of the Renaissance and New Learning, or by the senseless exuberance of the Romantic movement is a matter of real doubt. The Renaissance treated medieval civilization as simply barbaric and irrational, while the Romantic movement perceived the ludicrous play of the first Gothic revival with its grotesque orders of chivalry in the fourteenth and fifteenth centuries as if it were the real medieval world. Of course, we will always have to give due weight to aspects of medieval life that were deemed impracticable and cannot be brought into line with the real development of modern world civilization, but I believe these are overemphasized and we tend to confuse some of the impracticable ideas of the Middle Ages with the real and governing principles behind the era.
philosophy political philosophy medieval political theory renaissance
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Çeviri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 23 Mart 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 39 |