Tarih
boyunca din, insanların hayatını anlamlandırması ve şekillendirmesinde önemli
bir yere sahip olmuştur. İnsan ruhunun ihtiyaçları ve çeşitli tesirlere mahkûm
olmaktan korunabilmesi ancak din ile mümkündür.
İslamiyet’te din hizmetini ifa eden imamlar hayrın hizmetkârları olarak
isimlendirilmiştir. İmam, kendine uyulan önder, devlet başkanı ve lider
anlamlarına gelmektedir. Bu terim zamanla mescitlerde cemaate namaz kıldıran
veya bir topluluğa liderlik eden kişileri ifade etmek için de kullanılmıştır.
Osmanlı Devleti’nde ise imamlık, Müslüman topluma hizmet veren kadrolar içinde
en önemli görevlerden biridir. İmamlar, din görevlisi peygamber varisi olduğu
bilinci ile yalnız cami içerisinde değil, devletin her alanında dine hizmet
gayesiyle hareket etmişlerdir. Bu hizmetlerden biri de imamların donanmada
görevlendirilmesidir. Donanmada imamlık hizmetini yerine getirmek isteyenlerde
yeterli dini bilgi ve iyi ahlak sahibi olmak gibi bazı şartlar aranmıştır.
İmamlar, gerek kendi gemilerinde gerekse amiri tarafından tayin edileceği gemi,
tersane veya herhangi bir limanda her gün namaz vaktinde hazır olmalı, cemaate
namaz kıldırmalıydı. Donanmada görevlendirilen imamların tek görevi namaz
kıldırmak da değildi, uzak yol gemilerindeki gemici, makineci ve diğer
askerlere dini bilgilerle nasihatler vererek iyi ahlaklı, devlete bağlı
olabilmeleri içinde çalışmışlardır. Din hizmeti, önemli bir bilgi birikimi ve
irfan tecrübesi istediği için imamlar sürekli bilgilerini yenilemeye ve tecrübelerini
artırmaya çalışmışlardır. Bu çalışmada, Osmanlı Donanmasındaki imamların
gemilere tayin edilmesi, görevleri ve rütbeleri anlatılmaya çalışılacaktır.
Throughout history, religion has had an important
place in making sense of life and shaping it for humans. It is only possible
with religion that the needs of humans are covered, and they are protected from
various influences around. The imams, who perform a religious duty, are called
as the servants of charity. Being an
imam means being the leader and the head of a state to obey for people. In
time, this term has become to be used as a person who leads people in
performing prayers in masjids or who leads a community. In the Ottoman State,
on the other hand, being an imam meant having one of the most important duties
in the staff serving the Muslim community. Imams acted not only within mosques
but also in all levels of the state to serve the religion with the conscious of
being the heirs of the Prophet as religious employees. One of these duties is
the appointment of imams in the Navy. Some conditions like having adequate
knowledge and good moral values were sought in the candidates who wanted to
become imams in the Navy. Imams were supposed to be present in the ships,
shipyards or in any harbor to which they were appointed by their chiefs, and
lead the community in perfuming prayers in prayer times every day. Leading
people in prayers was not the sole duty of imams who were appointed in the
Navy, they were also meant to provide religious advice to the sailors,
mechanics and other soldiers in the ships that sailed to far countries, and
tried to make them become soldiers with good moral values and loyal to the state.
Since religious duty required important accumulation of knowledge and wisdom,
imams constantly tried to increase their knowledge and wisdom. In this context,
the appointment of the imams to the Navy ships in the Ottoman State, their
duties and ranks will be examined in this study
Bölüm | MAKALELER |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Sayı: 2 |