1923’ten günümüze Türkiye’nin dış politika krizlerinden 14’ü doğrudan-dolaylı olarak Yunanistan’la yaşanmıştır. Krizler taraflar arasında topyekûn bir savaşa dönüşmeden engellenmiş olsa da uyuşmazlıkları kalıcı bir çözüme ulaştırmak mümkün olmamıştır. Türkiye’yle Yunanistan arasındaki uyuşmazlıklar birbiriyle ilintili ama aynı zamanda farklı özelliklere sahiptir. Bu uyuşmazlıkların barışçıl çözüm yöntemleriyle çözülebilmesini güçleştiren pek çok etkenden söz edilebilir. Coğrafyanın kendine özgülüğü, devletlerin egemenlik haklarını yeniden tanımlamayı gerektiren teknolojik yeniliklerin ortaya çıkması, statü kuran antlaşmaların kurduğu hassas dengenin fiili ihlallerle bozulması bunlardan bazılarıdır. Bunların yanı sıra tarihsel mirasın yaratmış olduğu olumsuzluklar, kimlik ve niyete ilişkin olumsuz algılar, iç ve dış politikada uyuşmazlıkların araçsallaştırılması ve üçüncü aktörlerin etkisini de yadsımamak gerekir. Buna ek olarak iki ülkedeki liderlerin ve kamuoyunu etkileme potansiyeline sahip aktörlerin olumlu-olumsuz yönlendirici etkilerinden de söz edilebilir. Bu çalışmada taraflar arasındaki deniz yetki alanlarına ilişkin uyuşmazlıkların ahdi hukuk boyutu, egemenlik ve egemen haklar kavramlarını nasıl yorumladıkları, statükoyu oldubittilerle değiştirme girişimleri üzerinde durulacaktır. Anadolu’yu çevreleyen adaların egemenlikleri, yetki alanlarının belirlenmesinde karşılaşılan sorunlar ve bu sorunların çözümünü güçleştiren görüş ayrılıklarının neler olduğu tartışılacaktır.
Ahdi Hukuk Yetki Alanları Egemenlik-Egemen Hak Ayrımı Türk-Yunan İlişkileri Oldu-bitti
Etik Beyan Onayı gerektirecek bir saha araştırması, anket ve deney yapılmamıştır.
Yok
Since 1923, 14 of Turkey's foreign policy crises have occurred directly or indirectly with Greece. Although the crises were prevented before turning into an allout war between the parties, reaching a permanent solution to the disputes was impossible. The disputes between Turkey and Greece are related but also have different characteristics. Many factors make it difficult to resolve these disputes through peaceful resolution methods. The uniqueness of geography, the emergence of technological innovations that require redefining the sovereign rights of states, and the disruption of the delicate balance established by statusestablishing agreements with actual violations are some of these. In addition to these, the negativities created by the historical legacy, negative perceptions regarding identity and intention, the instrumentalization of disputes in domestic and foreign policy and the influence of third actors should not be ignored. In addition, the positive and negative guiding effects of the leaders in the two countries and the actors who have the potential to influence public opinion can also be mentioned. This study will focus on the contractual law dimension of the disputes regarding maritime jurisdictions between the parties, how they interpret the concepts of sovereignty and sovereign rights, and their attempts to change the status quo with fait accompli. The sovereignty of the islands surrounding Anatolia, the problems encountered in determining their jurisdictions, and the differences of opinion that make the solution to these problems difficult will be discussed.
Contractual Obligation Sovereignty-Sovereign Rights Jurisdiction Turkish-Greek Relations Fait Accompli
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Uluslararası İlişkiler (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2024 |
Gönderilme Tarihi | 24 Mayıs 2024 |
Kabul Tarihi | 6 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 13 Sayı: 2 |