The Eastern Anatolia Region has highly favorable geographical conditions for transhumance. The Erzurum-Kars highlands, Turkey’s most important center
of transhumant pastoralism, constitute the upper zones of transhumance activities. The concentration of transhumance activities to the north and south of
Erzurum also corresponds to the furthest reaches of pastoralism activities. The Kargapazarı Mountain Unit, located on the Çoruh - Kelkit Mountains to the
north of Erzurum, constitutes the most important economic utilization area for indigenous and nomadic groups. The nomadic groups in the lower zones,
especially flock owners, have greatly benefited from these highlands. The Kargapazarı Mountains are the source of three hydrographic basins. In addition
to wide meadows and pastures, the area consists of a high plateau and snow stays on the ground for 110-120 days, making this area one of Turkey’s most
important transhumance centers. Besides the villages, there are hamlets, mountain houses and plateau settlements as well. The nomadic groups coming
to the Kargapazarı Mountains from the provinces of Elâzığ, Diyarbakır, Urfa and Tunceli mostly climb up to Büyükdere, Başören, Tımar, Şenyurt, Köşk,
Büyüktüy, Serçeboğazı to find summer pasture for their animals. Even though the duration of this transhumance activity depends on the specific altitude
of each location, it is generally carried out between the months of June and September.
Doğu Anadolu Bölgesi yaylacılık için son derece uygun coğrafi şartlar taşımaktadır. Türkiye’nin en önemli yaylacılık merkezine karşılık gelen Erzurum-Kars
yaylaları Türkiye’de yaylacılık faaliyetlerinin en üst zonunu oluşturur. Erzurum’un kuzey ve güneyinde yoğunlaşan yaylacılık faaliyetleri aynı zamanda
hareketinson durak noktasına karşılık gelir. Erzurum’un kuzeyinde Çoruh – Kelkit Sıradağlarına karşılık gelen Kargapazarı Dağlık Ünitesi hem yerli halk hem
de göçebe grupların en önemli ekonomik yararlanma sahasını oluşturur. Daha alt zonlarda yer alan göçebe gruplar özellikle de Doğu ve Güneydoğu
Anadolu bölgelerinde bulunan sürü sahipleri bu alanın taşıdığı coğrafi şartlara bağlı olarak yoğun bir şekilde bu yaylalardan faydalanmışlardır. Kargapazarı
Dağları hidrografik açıdan üç havzaya kaynak oluşturmaktadır. Geniş çayır ve mera alanlarına sahip olmasının yanında kütlenin yüksek platolardan oluşması
ve karın 110-120 gün yerde kalması bu alanı Türkiye’nin önemli bir yaylacılık merkezi yapmıştır. Sahada toplu köylerin yanında mezra, kom ve yayla
yerleşmeleri de yer almaktadır. Kargapazarı Dağlarına Elâzığ, Diyarbakır, Urfa ve Tunceli’den gelen göçer gruplar daha çok Büyükdere, Başören, Tımar,
Şenyurt, Köşk, Büyüktüy, Serçeboğazımahallelerine yaylacılık faaliyetleri için çıkmaktadırlar. Bu köyler Asıl Kargapazarı dağlık kütlesi üzerinde yer
almaktadırlar. Yaylacılık faaliyetinin süresi yükseltiye bağlı olarak değişmekle beraber Haziran-Eylül tarihleri arasında yapılmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 3 Nisan 2020 |
Gönderilme Tarihi | 2 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |