Objectıve: To evaluate
the superiority of the most performed tests; lamellar body counts and TDxFLM
test compared to each other to estimate the maturation of fetal lungs and also
to evaluate the reasons for the unclear cut-off values of lamellar body counts.
Material and Method: Amnion fluids that were taken into 2 separate tubes from 56 patients
within a year were evaluated with both of the tests. Newborns were evaluated
and monitored for respiratory distress syndrome of newborns by a neonatologist
who was blinded to the results of the amnion fluids. Clinical findings such as
grunting, tachypnea, retractions and cyanosis beginning within 6-8 hours after
birth, oxygen need over 24 hours, arterial blood gas analyses with partial
oxygen pressure under 50 mmHg and presence of chest x-ray findings that are
compatible with the situation were accepted as the respiratory distress of
newborns.
Results: Respiratory distress was not seen in 44 of the 56 newborns while it was
seen in 12 (21.4%) of them. In 30 patients whose lamellar body counts were >
55000/mm3 without centrifuge, RDS was not seen. In the patients
whose lamellar body counts were <
40000/mm3 the prevalence of RDS was 71.4. In the patients whose
lamellar body counts were at interim values; secondary evaluation with TDx FLM
can be performed. If the TDx FLM values exceeded >41, all cases can be detected.
Conclusion: Count of lamellar
bodies is adiagnostic tool which is fast, practical, easily accessible and
cost-effective; also there is no doubt on the benefits of the tool. It seems
that the different cut-off values have reasonable causes. Thus, we suggest that
every clinic should have its own cut-off values. In the presence of interim results, additional evaluation with TDxFLM was
found to increase the sensitivity and specificity.
Key words: Respiratory distress
syndrome, lamellar body count, fetal lung maturity,
Respiratory distress syndrome lamellar body count fetal lung maturity
Amaç: Fetal akciğer matürasyonunun değerlendirilmesinde en sık kullanılan testler olan lameller cisimcik sayımı ile TDxFLM testinin birbirlerine üstünlüklerinin incelenmesi ve lameller cisimcik sayımında halen netleşmeyen eşik değerinin nedenlerini araştırmak.
Gereç ve Yöntem: Hastanemizde 1 yıl içinde 56 hastadan alınan amnion sıvıları 2 ayrı tüp ile her iki test açısından değerlendirildi. Yenidoğan bebekler test sonuçlarını bilmeyen bir neonatalog tarafından yenidoğan solunum sıkıntısı açısından değerlendirildi ve takip edildi. Doğum sonrası 6 ila 8 saat içinde başlayan takipne, inleme, çekilmeler ve siyanoz gibi bulgular, 24 saat üzerinde süren oksijen ihtiyacı, oksijen kısmi basıncı 50mm Hg’dan daha düşük arteryal kan gazı sonucu, klinik tablosu ile uyumlu akciğer filmi bulguları varlığı yenidoğan solunum sıkıntısı olarak kabul edildi.
Bulgular: 56 yenidoğandan 44 tanesinde solunum sıkıntısı izlenmezken, 12 tanesinde (%21.4) yenidoğan solunum sıkıntısı tablosu gerçekleşmiştir. Lamellar cisimcik sayısı santrifüj edilmeden ölçülmesi sonrasında değer >55000 / mm³ olan 30 hastanın hiçbirinde RDS gelişmemiştir. Lamellar cisimcik <40000 / mm³ olan olgularda; RDS gelişme oranı %71.4 bulunmuştur.
Lamellar cisimcik değerleri ara değere düşen olgularda; TDx FLM ile ikinci değerlendirme ve TDx FLM değeri >4 olarak tespit edildiğinde, olguların hepsini tespit etmekte, duyarlılığı ve özgüllüğü %100 seviyesine çıkarmaktadır.
Sonuç: Lameller cisimcik sayımı; hızlı, pratik, kolay ulaşılabilir ve maliyet etkinlik açısından avantajları tartışılmaz bir tanı yöntemidir. Farklı eşik değerleri olmasının geçerli nedenleri olduğu gözlenmektedir. Bu nedenle her kliniğin kendi sınırlarını belirlemesinin gerekli olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Ayrıca ara değerlerde kalınan durumlarda TDxFLM testi ile ilave değerlendirme yapılmasının duyarlılığı ve özgüllüğü arttırdığı belirlenmiştir.
Anahtar kelimeler: Solunum sıkıntısı sendromu; lameller cisimcik sayımı; fetal akciğer matüritesi,
Solunum sıkıntısı sendromu lameller cisimcik sayımı fetal akciğer matüritesi
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
---|---|
Bölüm | Klinik Araştırma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Şubat 2016 |
Gönderilme Tarihi | 23 Ağustos 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 78 Sayı: 4 |
Contact information and address
Addressi: İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Dekanlığı, Turgut Özal Cad. 34093 Çapa, Fatih, İstanbul, TÜRKİYE
Email: itfdergisi@istanbul.edu.tr
Phone: +90 212 414 21 61