Amaç: Hiperbarik oksijen tedavisi (HBOT) genel olarak güvenli bir tedavi
yöntemidir ancak her yöntem gibi bazı komplikasyonları ve yan etkileri vardır.
En sık görülen komplikasyon orta kulak barotravmasıdır. Tedavi merkezimizdeki
barotravma sıklığını belirlemek ve ortaya çıkmasına neden olan faktörleri
araştırmak üzere retrospektif bir çalışma planlandı.
Gereç ve Yöntem: Merkezimizde 1.06.2004 ve 30.04.2012 tarihleri
arasında HBOT alan hastaların dosyaları ve aynı döneme ait HBOT kayıt
defterleri barotravma açısından tarandı. Barotravma geçirdiği belirlenen
hastalar saptandı. Tedavi sırasında entübe ve bilinci kapalı olan hastalar
çalışmadan dışlandı. Hastaların demografik bilgileri ile medikal özellikleri
kaydedildi ve değerlendirildi.
Bulgular: Sekiz yılda 23.645 seans HBOT yapıldığı ve bu sürede
tedavi edilen 896 hastanın 39’unda semptomatik barotravma oluştuğu saptandı.
Merkezimizdeki genel BT insidansı %4,4 idi. Bir sağlık görevlisinin tedaviler
sırasında hastalara eşlik ettiği çok kişilik basınç odalarında barotravma
insidansı (% 3,1) tek kişilik basınç odasına (% 8,7) göre anlamlı şekilde daha
azdı. Barotravmaların pek çoğu hastaların tedaviye ilk başladığı dönemlerde
oluşmaktaydı ve genel olarak hafif seyirliydi. HBO tedavisine alınma
endikasyonu ile barotravma arasında bir ilişki izlenmedi.
Sonuç: Yavaş kompresyon hızı ile birlikte hastaların tedavi öncesi eğitilmesi
ve tedavi sırasında yakın gözlemin barotravma oluşma sıklığını azalttığı
düşünüldü. Bu koşullarda uygulandığında HBO tedavisinin kranyal sinüs ve orta
kulak barotravmaları açısından güvenli olduğu söylenebilir.
Anahtar
kelimeler: hiperbarik oksijen;
barotravma; hasta eğitimi
Objective: Hyperbaric oxygen therapy (HBOT) is applied for various diseases. It is generally considered safe but has some benign complications and adverse effects. The most common complication is middle ear barotrauma. The aim of this study was to collect data about middle ear and cranial sinus barotraumas in our department and to evaluate factors affecting the occurrence of barotrauma.
Material and methods: Files of patients who had undergone hyperbaric oxygen therapy between June 1st, 2004, and April 30th, 2012, and HBOT log books for the same period were searched for barotraumas. Patients who were intubated and unconscious were excluded. Data about demographics and medical history of conscious patients with barotrauma (BT) were collected and evaluated retrospectively.
Results: It was found that over eight years and 23,645 sessions, 39 of a total 896 patients had BT; thus, the general BT incidence of our department was 4.4%. The barotrauma incidence was significantly less in the multiplace chamber (3.1% vs. 8.7%) where a health professional attended the therapies. Most barotraumas were seen during early sessions and were generally mild. A significant accumulation according to treatment indications was not determined.
Conclusion: It was thought that the low barotrauma incidence was related to the slow compression rate as well as training patients thoroughly and monitoring them carefully. It can be said that when applied in these conditions, HBOT is safe for ears and cranial sinuses.
Key words: Hyperbaric oxygen; barotraumas; patient training.
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
---|---|
Bölüm | Klinik Araştırma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Mart 2017 |
Gönderilme Tarihi | 23 Eylül 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 79 Sayı: 4 |
Contact information and address
Addressi: İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Dekanlığı, Turgut Özal Cad. 34093 Çapa, Fatih, İstanbul, TÜRKİYE
Email: itfdergisi@istanbul.edu.tr
Phone: +90 212 414 21 61